Perverse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perverse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perverse Kelimesi

Perverse kelimesi Türkçe’de “Sapık, düzensiz, anormal” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

1. She has a perverse obsession with collecting human hair.
   Türkçe karşılığı: O insan saçı toplama konusunda saplantılı.

2. His perverse behavior towards animals is extremely disturbing.
   Türkçe karşılığı: Hayvanlara karşı anormal davranışları son derece rahatsız edici.

3. The book’s plot took a perverse turn towards the end.
   Türkçe karşılığı: Kitabın hikayesi sonunda düzensiz bir hal aldı.

4. She had a perverse desire to destroy everything in sight.
   Türkçe karşılığı: Göz önündeki her şeyi yok etme arzusu anormaldi.

5. He had a perverse sense of humor that often offended people.
   Türkçe karşılığı: Sıklıkla insanları rahatsız eden anormal bir mizah anlayışı vardı.

6. The teacher’s perverse comments about his students were completely inappropriate.
   Türkçe karşılığı: Öğretmenin öğrencileri hakkındaki sapıkça yorumları tamamen uygunsuzdu.

7. His perverse fascination with death was a cause for concern.
   Türkçe karşılığı: Ölüme karşı anormal bir ilgisi olduğu endişe vericiydi.

8. The movie’s ending had a perverse twist that left the audience shocked.
   Türkçe karşılığı: Filmin sonu seyirciyi şaşırtan anormal bir dönüşe sahipti.

9. Her perverse desires led her down a dangerous path.
   Türkçe karşılığı: Anormal arzuları onu tehlikeli bir yola yönlendirdi.

10. He had a perverse satisfaction in making others suffer.
    Türkçe karşılığı: Başkalarının acı çekmesinden anormal bir zevk alıyordu.

11. The company’s perverse incentives led to unethical behavior.
    Türkçe karşılığı: Şirketin anormal teşvikleri etik olmayan davranışlara neden oldu.

12. His perverse curiosity about the dark arts got him into trouble.
    Türkçe karşılığı: Karanlık sanatlara olan anormal merakı onu sorunların içine soktu.

13. The artist’s work had a perverse beauty that some found unsettling.
    Türkçe karşılığı: Sanatçının eseri, bazıları için rahatsız edici olan bir anormal güzelliğe sahipti.

14. The politician’s perverse policies were widely criticized by the public.
    Türkçe karşılığı: Politikacının anormal politikaları halk tarafından geniş çapta eleştirildi.

15. His perverse tendencies were only revealed after his arrest.
    Tür

Türkçe karşılığı: Anormal eğilimleri sadece tutuklandıktan sonra ortaya çıktı.

16. The novel’s protagonist had a perverse attraction to danger.
    Türkçe karşılığı: Romanın kahramanı tehlike ile anormal bir çekim gücüne sahipti.

17. The company’s perverse culture made it difficult for employees to speak out.
    Türkçe karşılığı: Şirketin anormal kültürü, çalışanların konuşmalarını zorlaştırdı.

18. His perverse actions caused irreparable harm to those around him.
    Türkçe karşılığı: Anormal eylemleri, etrafındakilere telafi edilemez zararlar verdi.

19. The play’s perverse themes were too disturbing for some viewers.
    Türkçe karşılığı: Oyunun anormal temaları bazı izleyiciler için çok rahatsız ediciydi.

20. Her perverse thoughts made it difficult for her to maintain healthy relationships.
    Türkçe karşılığı: Anormal düşünceleri, sağlıklı ilişkileri sürdürmesini zorlaştırdı.