Persist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Persist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Persist (devam etmek, ısrar etmek)

Persist kelimesi, bir eyleme, bir düşünceye veya bir hisse devam etmek, ısrar etmek anlamına gelir. İşte bu kelimenin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

1. She persisted with her studies despite facing many obstacles. (Çok sayıda engelle karşılaşmasına rağmen, çalışmalarına devam etti.)
2. The athlete persisted with her training even though she was tired. (Yorgun olmasına rağmen, sporcu antrenmanına devam etti.)
3. He persisted in his belief that he was right. (Doğru olduğuna inancını sürdürdü.)
4. Despite the rain, the protesters persisted in their demands for justice. (Yağmuruna rağmen, protestocular adalet taleplerinde ısrar ettiler.)
5. She persisted in asking for a raise until she finally got it. (Sonunda istediğini aldığı kadar zam istemekte ısrar etti.)
6. The company persisted in using outdated technology, even though it was causing problems. (Problemlere neden olmasına rağmen, şirket eski teknolojiyi kullanmaya devam etti.)
7. The child persisted in asking for a candy, despite being told no. (Hayır denmesine rağmen, çocuk şeker istemekte ısrar etti.)
8. The author persisted with her writing, even though she received numerous rejections. (Çok sayıda reddedilmesine rağmen, yazar yazmayı sürdürdü.)
9. He persisted in his efforts to quit smoking, even though it was difficult. (Zor olsa da, sigarayı bırakma çabalarına devam etti.)
10. The politician persisted in his campaign promises, even after being criticized. (Eleştirilmesine rağmen, siyasetçi kampanya vaatlerinde ısrar etti.)
11. Despite the setbacks, the team persisted in their pursuit of victory. (Başarısızlıklara rağmen, takım zafer peşinde ısrar etti.)
12. The artist persisted in creating her unique style, even though it was not popular. (Popüler olmasa da, sanatçı kendine özgü stilini oluşturmaya devam etti.)
13. She persisted in trying to learn a new language, even though she struggled. (Zorlanmasına rağmen, yeni bir dil öğrenmeye çalışmakta ısrar etti.)
14. The teacher persisted in finding ways to engage her students in the lesson. (Dersi öğrencilerinin ilgisini çekecek yollar bulmaya devam etti.)
15. The company persisted in expanding its business, even though it faced competition. (Rekabetle karşı karşıya kalmalarına rağmen, şirket işini genişletmeye devam etti.)
16. Despite the criticism, the actor persisted in pursuing his dream of becoming famous. (Eleştirilmesine rağmen, aktör ünlü olma hayallerini sürdürmekte ısrar etti.)
17. The team persisted in practicing even though they were exhausted.

18. The student persisted in studying for the exam, even though it was difficult. (Zor olmasına rağmen, öğrenci sınav için çalışmaya devam etti.)

19. Despite the challenges, the entrepreneur persisted in building her business. (Zorluklara rağmen, girişimci işini kurmaya devam etti.)

20. The hiker persisted in climbing the mountain, even though it was steep and rocky. (Kayalık ve dik olmasına rağmen, yürüyüşçü dağa tırmanmaya devam etti.)

21. Engeline rağmen çalışmalarına devam etti.

22. Yorgun olsa da antrenmanına devam etti.

23. Haklı olduğuna inancını sürdürdü.

24. Yağmuruna rağmen adalet taleplerinde ısrar ettiler.

25. Zam istemekte ısrar etti ve sonunda istediğini aldı.

26. Problemlere neden olmasına rağmen eski teknolojiyi kullanmaya devam ettiler.

27. Hayır denmesine rağmen şeker istemekte ısrar etti.

28. Çok sayıda reddedilmesine rağmen yazmayı sürdürdü.

29. Zor olsa da sigarayı bırakma çabalarına devam etti.

30. Eleştirilmesine rağmen kampanya vaatlerinde ısrar etti.

31. Başarısızlıklara rağmen zafer peşinde ısrar ettiler.

32. Popüler olmasa da kendine özgü stilini oluşturmaya devam etti.

33. Zorlanmasına rağmen yeni bir dil öğrenmeye çalışmakta ısrar etti.

34. Dersi öğrencilerinin ilgisini çekecek yollar bulmaya devam etti.

35. Rekabetle karşı karşıya kalmalarına rağmen işini genişletmeye devam ettiler.

36. Eleştirilmesine rağmen ünlü olma hayallerini sürdürmekte ısrar etti.

37. Yorgun olsalar da pratik yapmaya ısrar ettiler.

38. Zor olmasına rağmen sınav için çalışmaya devam etti.

39. Zorluklara rağmen işini kurmaya devam etti