Perplexing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perplexing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perplexing İle İlgili Cümleler

Perplexing, Türkçe anlamıyla şaşırtıcı veya kafa karıştırıcı anlamına gelir. Aşağıda, bu kelimenin kullanıldığı 20 örnek cümle ve Türkçe karşılıkları verilmiştir.

  1. The instructions for this puzzle are quite perplexing. (Bu bulmacanın talimatları oldukça kafa karıştırıcı.)
  2. The plot of the movie was quite perplexing. (Filmin konusu oldukça şaşırtıcıydı.)
  3. The professor’s lecture on quantum mechanics was perplexing to many of the students. (Profesörün kuantum mekaniği hakkındaki dersi birçok öğrenci için kafa karıştırıcıydı.)
  4. The instructions for operating this machine are a bit perplexing. (Bu makinenin kullanım talimatları biraz kafa karıştırıcı.)
  5. The math problem was so perplexing that even the teacher had trouble solving it. (Matematik problemi öyle kafa karıştırıcıydı ki hatta öğretmen bile çözmekte zorluk çekti.)
  6. The reasoning behind his decision was perplexing. (Onun kararının arkasındaki mantık kafa karıştırıcıydı.)
  7. The foreign language was quite perplexing to me. (Yabancı dil bana oldukça kafa karıştırıcı geldi.)
  8. The sudden change in his behavior was perplexing to his friends. (Davranışındaki ani değişiklik arkadaşları için kafa karıştırıcıydı.)
  9. The instructions for assembling the furniture were perplexing. (Mobilyanın montaj talimatları kafa karıştırıcıydı.)
  10. The new technology was initially perplexing to many people. (Yeni teknoloji başlangıçta birçok insan için kafa karıştırıcıydı.)
  11. The mystery of the missing item was quite perplexing. (Kayıp eşyanın sırrı oldukça kafa karıştırıcıydı.)
  12. The logic behind her argument was quite perplexing. (Onun argümanındaki mantık oldukça kafa karıştırıcıydı.)
  13. The twist at the end of the book was quite perplexing. (Kitabın sonundaki sürpriz oldukça şaşırtıcıydı.)
  14. The directions to the restaurant were perplexing and we got lost. (Restorana giden yönler kafa karıştırıcıydı ve kaybolduk.)
  15. The meaning of the poem was quite perplexing to me. (Şiirin anlamı bana oldukça kafa karıştırıcı geldi.)
  16. The new software was perplexing to the older employees. (Yeni yazılım daha yaşlı çalışanlar için kafa karıştırıcıydı.)
  17. The complexity of the task was quite perplexing. (Görevin karmaşıklığı oldukça kafa karıştırıcıydı.)
  18. The instructions for the game were so perplexing that we couldn’t even start playing. (Oyunun talimatları o kadar kafa karıştırıcıydı ki oynam

aya başlayamadık bile.)
19. The situation was so perplexing that I didn’t know what to do. (Durum öyle kafa karıştırıcıydı ki ne yapacağımı bilemedim.)

  1. The result of the experiment was quite perplexing and unexpected. (Deneyin sonucu oldukça şaşırtıcı ve beklenmedikti.)

Not: Yukarıdaki cümlelerin İngilizce kısımları mavi ve kalın yazılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.