Perplexed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perplexed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perplexed

Perplexed, İngilizce bir kelime olup “şaşkın, şaşırmış, kafası karışmış” gibi anlamlara gelmektedir.

1. I am perplexed by his behavior. (Davranışlarından dolayı şaşkınım.)
2. The instructions were so confusing that I was perplexed. (Kurallar o kadar karışıktı ki kafam karıştı.)
3. She looked perplexed when I told her the news. (Haberleri söylediğimde şaşırmış görünüyordu.)
4. The teacher’s explanation left the students perplexed. (Öğretmenin açıklaması öğrencileri şaşırttı.)
5. I was perplexed by the sudden change of plans. (Planların aniden değişmesi beni şaşırttı.)
6. His response to my question left me perplexed. (Sorduğum soruya verdiği cevap beni şaşırttı.)
7. The situation was so perplexing that we didn’t know what to do. (Durum o kadar karmaşıktı ki ne yapacağımızı bilmiyorduk.)
8. The lack of information about the project perplexed the team. (Proje hakkında bilgi eksikliği ekip üyelerini şaşırttı.)
9. His speech was so complex that many listeners were left perplexed. (Konuşması o kadar karmaşıktı ki birçok dinleyici şaşırmış kaldı.)
10. The decision made by the board of directors perplexed the shareholders. (Yönetim kurulunun verdiği karar hissedarları şaşırttı.)
11. She was perplexed by the sudden disappearance of her phone. (Telefonunun aniden kaybolması onu şaşırttı.)
12. The complexity of the legal documents left me perplexed. (Hukuki belgelerin karmaşıklığı beni şaşırttı.)
13. His behavior was so perplexing that we didn’t know how to react. (Davranışları o kadar şaşırtıcıydı ki nasıl tepki vereceğimizi bilmiyorduk.)
14. The sudden change in weather patterns has left scientists perplexed. (Hava durumundaki ani değişiklik bilim insanlarını şaşırttı.)
15. The teacher’s use of new teaching methods left the students perplexed. (Öğretmenin yeni öğretim yöntemlerini kullanması öğrencileri şaşırttı.)
16. The complexity of the math problem perplexed the students. (Matematik sorusunun karmaşıklığı öğrencileri şaşırttı.)
17. The sudden resignation of the CEO perplexed the employees. (CEO’nun ani istifası çalışanları şaşırttı.)
18. The lack of evidence in the case left the jury perplexed. (Dava ile ilgili yeterli kanıt olmaması jürinin şaşkınlığına sebep oldu.)
19. The sudden appearance of the celebrity perplexed the fans. (Ünlünün aniden ortaya çıkması hayranları şaşırttı.)
20. The

perplexing nature of the crime scene left the detectives perplexed. (Suç mahalli’nin karmaşıklığı dedektifleri şaşırttı.)