Perpetuity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perpetuity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perpetuity Nedir?

Perpetuity, sonsuz bir zaman boyunca devam eden ödeme veya gelir akışını ifade eden finansal bir terimdir. Ödeme veya gelir akışı sonsuza kadar devam eder ve belirli bir süre için sınırlı değildir.

Örnek Cümleler:

1. John inherited a perpetuity from his grandfather’s estate. (John büyükbabasının mirasından bir süresiz ödeme aldı.)
2. The scholarship fund provides a perpetuity for students in need. (Burs fonu, ihtiyaç duyan öğrenciler için bir süresiz gelir sağlar.)
3. The company’s stock pays a perpetuity dividend to its shareholders. (Şirketin hisseleri, hissedarlarına süresiz bir temettü öder.)
4. The city council agreed to fund a perpetuity for the maintenance of the park. (Belediye meclisi, parkın bakımı için bir süresiz ödeme yapmayı kabul etti.)
5. The artist sold the rights to his paintings for a perpetuity. (Sanatçı, tablolarının haklarını bir süresiz ödeme karşılığında sattı.)
6. The bond issued by the government is a perpetuity with a fixed interest rate. (Hükümet tarafından ihraç edilen tahvil, sabit bir faiz oranıyla bir süresiz ödemedir.)
7. The company offered its employees a perpetuity pension plan. (Şirket, çalışanlarına bir süresiz emeklilik planı sundu.)
8. The charity set up a perpetuity endowment to support its programs. (Hayır kurumu, programlarını desteklemek için bir süresiz bağış toplama kurdu.)
9. The landlord agreed to lease the property for a perpetuity. (Ev sahibi, mülkü bir süresiz kira sözleşmesiyle kiralamayı kabul etti.)
10. The trust fund provides a perpetuity for the care of the beneficiary. (Vakıf fonu, faydalanıcının bakımı için bir süresiz ödeme sağlar.)
11. The company invested in a perpetuity annuity to provide retirement income for its employees. (Şirket, çalışanlarına emeklilik geliri sağlamak için bir süresiz anlaşmaya yatırım yaptı.)
12. The university received a perpetuity donation from an anonymous benefactor. (Üniversite, anonim bir bağışçıdan bir süresiz bağış aldı.)
13. The insurance company offered a perpetuity life insurance policy. (Sigorta şirketi, bir süresiz hayat sigortası poliçesi sundu.)
14. The real estate developer purchased land with a perpetuity easement for conservation purposes. (Gayrimenkul geliştiricisi, koruma amaçları için bir süresiz kullanım hakkı olan bir arazi satın aldı.)
15. The lottery prize is paid out as a perpetuity over a period of 20 years. (Loto ödülü, 20 yıl boyunca süresiz bir ödeme olarak ödenir.)
16. The musician sold the rights to his songs for a

perpetuity royalty. (Müzisyen, şarkılarının haklarını süresiz bir telif ücreti karşılığında sattı.)
17. The company invested in a perpetuity bond to provide a steady income stream. (Şirket, düzenli bir gelir akışı sağlamak için bir süresiz tahvile yatırım yaptı.)

18. The government created a perpetuity trust to fund research in renewable energy. (Hükümet, yenilenebilir enerji araştırmalarını finanse etmek için bir süresiz vakıf kurdu.)
19. The non-profit organization established a perpetuity scholarship fund to help students in need. (Kâr amacı gütmeyen kuruluş, ihtiyaç duyan öğrencilere yardımcı olmak için bir süresiz burs fonu kurdu.)
20. The wealthy philanthropist donated a perpetuity to a museum for the maintenance of its collection. (Zengin hayırsever, koleksiyonunun bakımı için bir müzeye bir süresiz bağışta bulundu.)