Permanent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Permanent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Permanent Kelimesi İle İlgili İngilizce Cümleler

Permanent kelimesi kalıcı, sürekli, devamlı anlamlarına gelmektedir. Aşağıda, “permanent” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle ve Türkçe karşılıkları yer almaktadır.

1.

She got a permanent tattoo on her wrist.

(O, bileğine kalıcı bir dövme yaptırdı.)

2.

The company is looking for a permanent solution to the problem.

(Şirket, soruna kalıcı bir çözüm arıyor.)

3.

The damage caused by the hurricane is not permanent.

(Kasırga tarafından meydana gelen hasar kalıcı değil.)

4.

He is seeking permanent residency in the United States.

(O, Amerika Birleşik Devletleri’nde kalıcı oturma izni arıyor.)

5.

The museum has a permanent collection of impressionist paintings.

(Müze, izlenimci resimlerin kalıcı bir koleksiyonuna sahip.)

6.

Her smile was a permanent fixture on her face.

(O’nun gülümsemesi yüzünde kalıcı bir özellikti.)

7.

The company offers permanent employment to its top performers.

(Şirket, en iyi performans gösteren çalışanlarına kalıcı iş imkanı sunuyor.)

8.

The damage to the environment may be permanent.

(Çevreye verilen zarar kalıcı olabilir.)

9.

She decided to get a permanent hair straightening treatment.

(O, kalıcı bir saç düzleştirme işlemi yaptırmaya karar verdi.)

10.

The company is looking for a permanent replacement for the retiring CEO.

(Şirket, emekli olan CEO’nun yerine kalıcı bir yerine getirme arıyor.)

11.

The government implemented permanent changes to the tax system.

(Hükümet, vergi sisteminde kalıcı değişiklikler yaptı.)

12.

The impact of the pandemic on the economy may be permanent.

(Salgının ekonomi üzerindeki etkisi kalıcı olabilir.)

13.

The temporary workers are hoping to secure permanent positions.

(Geçici işçiler, kalıcı pozisyonlarını güvence altına almayı umuyorlar.)

15.

The effects of smoking are not always permanent, but they can be.

(Sigara içmenin etkileri her zaman kalıcı değil, ama olabilirler.)

16.

The company is planning to make the temporary office space permanent.

(Şirket, geçici ofis alanını kalıcı hale getirmeyi planlıyor.)

17.

He suffered permanent injuries in the car accident.

(O, araba kazasında kalıcı yaralanmalar geçirdi.)

18.

The company is implementing permanent cost-cutting measures.

(Şirket, kalıcı maliyet tasarrufu önlemleri uyguluyor.)

19.

The family decided to make their vacation home permanent.

(Aile, tatil evlerini kalıcı hale getirmeye karar verdi.)

20.

The medicine caused permanent damage to his liver.

(İlaç, karaciğerine kalıcı hasar verdi.)

Bu örnek cümlelerde “permanent” kelimesi çeşitli anlamlarıyla kullanılmıştır. Dövme, saç düzleştirme, koleksiyon, indirim gibi kalıcı özelliklerden bahsederken, hasar, yaralanma, zarar gibi olumsuz durumlarda da kalıcılığa vurgu yapılmıştır. Ayrıca kalıcı iş, oturma izni, çözüm, değişiklik gibi ifadeler de yer almıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.