Perjury İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perjury İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perjury Nedir?

Perjury, yemin altında doğru olmayan ifade vermek ve yalan söylemek anlamına gelir.

1. She committed perjury during the trial. (O, davada yalan söyleyerek perjury işledi.)
2. The witness was charged with perjury for lying under oath. (Tanık, yemin altında yalan söylediği için perjury suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
3. Perjury is a serious offense that can result in jail time. (Perjury, hapis cezasına neden olabilen ciddi bir suçtur.)
4. The prosecutor accused the defendant of committing perjury. (Savcı, sanığın perjury işlediğini iddia etti.)
5. The judge warned the witness about the consequences of committing perjury. (Hakim, tanığı perjury işlemenin sonuçları hakkında uyardı.)
6. Perjury can undermine the integrity of the justice system. (Perjury, adalet sisteminin bütünlüğünü zayıflatabilir.)
7. The lawyer advised his client not to commit perjury. (Avukat, müvekkilinin perjury işlememesi konusunda tavsiyede bulundu.)
8. The defendant was found guilty of perjury and sentenced to five years in prison. (Sanık, perjury suçlu bulundu ve beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
9. The witness recanted his testimony after admitting to perjury. (Tanık, perjury işlediğini itiraf ettikten sonra ifadesini geri çekti.)
10. Perjury is considered a form of obstruction of justice. (Perjury, adaletin engellenmesi şeklinde kabul edilir.)
11. The jury found the defendant not guilty after the witness was caught committing perjury. (Tanığın perjury işlediği ortaya çıktıktan sonra jüri, sanığı suçsuz buldu.)
12. The defendant’s lawyer accused the prosecution’s witness of perjury. (Sanığın avukatı, savcılığın tanığının perjury işlediğini iddia etti.)
13. The witness was granted immunity in exchange for testifying about the defendant’s perjury. (Tanık, sanığın perjury işlemesi hakkında tanıklık etmesi karşılığında dokunulmazlık kazandı.)
14. Perjury is a criminal offense punishable by fines and imprisonment. (Perjury, para cezası ve hapis cezasıyla cezalandırılabilen bir suçtur.)
15. The judge instructed the jury to disregard the witness’s testimony due to evidence of perjury. (Hakim, perjury kanıtı nedeniyle tanığın ifadesini dikkate almamaları için jüriye talimat verdi.)
16. Perjury can have severe consequences for both the person committing it and the justice system as a whole. (Perjury, hem işley

17. The witness faced charges of perjury after it was discovered that she had lied about her involvement in the crime. (Tanık, suça karışma konusunda yalan söylediği ortaya çıktıktan sonra perjury suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
18. Perjury is a violation of the oath to tell the truth and can have serious legal repercussions. (Perjury, doğruyu söyleme yemini ihlali olarak kabul edilir ve ciddi hukuki sonuçları olabilir.)
19. The defendant was acquitted of all charges after the prosecution’s witness was found guilty of perjury. (Savcılığın tanığı perjury suçlu bulunduktan sonra sanık tüm suçlamalardan aklanmıştı.)
20. Perjury undermines the credibility of the legal system and can lead to wrongful convictions. (Perjury, hukuk sisteminin inandırıcılığını zayıflatır ve yanlış mahkumiyetlere yol açabilir.)