Penultimate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Penultimate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Penultimate Nedir?

Penultimate, “sondan bir önceki” anlamına gelen bir İngilizce kelime. Bir şeyin sonuna doğru sıralanmış olduğunu belirtmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. My penultimate exam is tomorrow. (Son sınavım yarın.)
2. The penultimate chapter of the book is my favorite. (Kitabın sondan bir önceki bölümü favorim.)
3. The penultimate episode of the series left me with so many questions. (Dizinin son bölümü beni birçok soru işaretiyle baş başa bıraktı.)
4. The penultimate runner crossed the finish line just seconds before the winner. (Sondan bir önceki koşucu, kazananın sadece birkaç saniye öncesinde finiş çizgisini geçti.)
5. The penultimate player on the team is injured. (Takımdaki sondan bir önceki oyuncu sakatlandı.)
6. The penultimate verse of the song is the most powerful. (Şarkının sondan bir önceki mısrası en güçlü olandır.)
7. We’re in the penultimate row at the cinema. (Sinemada sondan bir önceki sırada oturuyoruz.)
8. The penultimate stage of the project is almost complete. (Projenin sondan bir önceki aşaması neredeyse tamamlandı.)
9. The penultimate line of the poem always gives me goosebumps. (Şiirin sondan bir önceki satırı her zaman tüylerimi diken diken eder.)
10. The penultimate month of the year is November. (Yılın sondan bir önceki ayı Kasım’dır.)
11. The penultimate chapter sets up the big reveal in the final chapter. (Sondan bir önceki bölüm, final bölümündeki büyük açıklamayı hazırlar.)
12. The penultimate course in the meal is the salad. (Yemekteki sondan bir önceki kurs salatadır.)
13. The penultimate film in the series was a disappointment. (Serideki sondan bir önceki film hayal kırıklığı yarattı.)
14. The penultimate song in the concert was the most emotional. (Konserin sondan bir önceki şarkısı en duygusal olanıydı.)
15. The penultimate chapter of the thesis is the longest. (Tezin sondan bir önceki bölümü en uzun olanıdır.)
16. The penultimate act of the play was full of suspense. (Oyunun sondan bir önceki perdesi dolu dolu gerilimdi.)
17. The penultimate paragraph of the article summarizes the main points. (Makalenin sondan bir önceki paragrafı ana noktaları özetliyor.)
18. The penultimate track on the album is my favorite. (Albümdeki sondan bir önceki parça favorim.)
19. The penultimate chapter of the textbook is the most challenging. (Ders kitabındaki sondan bir önceki bölüm en zor olanıdır.)
20. The penultimate lap of the race is where

the drivers usually start to make their moves. (Yarışın sondan bir önceki turu, sürücülerin genellikle hamlelerine başladığı yerdir.)