Peep İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peep İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peep İle İlgili Cümleler (Sentences with Peep)

Peep kelimesi “gözetlemek” veya “gözlemlemek” anlamına gelir. İşte peep kelimesinin örnek cümlelerle kullanımları:

1. My neighbor likes to peep through the window to see what’s going on.

( Komşum ne olup bittiğini görmek için pencereden gözetlemeyi sever. )

2. I don’t like to peep into other people’s private lives.

( Başkalarının özel hayatına gözetlemekten hoşlanmam. )

3. The detective was peeping around the corner to catch the thief.

( Dedektif hırsızı yakalamak için köşeyi gözetliyordu. )

4. The bird peeped out of its nest to look for food.

( Kuş yuvasından yiyecek aramak için dışarı pekledi. )

5. The baby likes to peep through the crib’s bars.

( Bebek beşik çubuklarından gözetlemeyi sever. )

6. The hiker peeped over the cliff to see the beautiful view below.

( Yürüyüşçü aşağıdaki güzel manzarayı görmek için uçurumun üstünden gözetledi. )

7. The cat peeped through the door to see who was knocking.

( Kedi kimin kapıyı çaldığını görmek için kapıdan gözetledi. )

8. The sun peeped through the clouds after the storm.

( Fırtınadan sonra güneş bulutların arasından gözetlendi. )

9. The flowers peeped out from under the snow in the spring.

( Çiçekler ilkbaharda kar altından gözetlendi. )

10. The child was peeping from behind the curtain to see who was at the door.

( Çocuk kimin kapıda olduğunu görmek için perdenin arkasından gözetledi. )

11. The squirrel peeped out of its hole to check if the coast was clear.

( Sincap sahile açık mı diye kontrol etmek için deliğinden gözetledi. )

12. The spy peeped through the keyhole to listen to the conversation in the room.

( Casus odadaki konuşmayı dinlemek için anahtar deliğinden gözetledi. )

13. The photographer peeped through the camera lens to capture the perfect shot.

( Fotoğrafçı mükemmel kareyi yakalamak için kamera lensinden gözetledi. )

14. The bunny peeped out of its burrow to enjoy the sunny day.

( Tavşan güneşli günün tadını çıkarmak için kovuğundan gözetledi. )

15. The frog peeped out of the pond to

catch a fly.

( Kurbağa bir sinek yakalamak için göletten dışarı çıktı. )

16. The thief was peeping through the window to see if the house was empty.

( Hırsız evin boş olup olmadığını görmek için pencereden gözetliyordu. )

17. The baby birds peeped in their nest waiting for their mother to come back.

( Yavru kuşlar annelerinin geri gelmesini beklerken yuvalarından gözetledi. )

18. The dog peeped through the fence to see his owner coming home.

( Köpek sahibinin eve geldiğini görmek için çitlerden gözetledi. )

19. The sun was peeping through the trees in the forest.

( Ormanda güneş ağaçların arasından gözetleniyordu. )

20. The little girl peeped over the counter to see the cookies.

( Küçük kız kurabiyeleri görmek için tezgahın üzerinden gözetledi. )