Peaceful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peaceful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peaceful

Peaceful kelimesi Türkçe’de “barışçıl, huzurlu, sakin” gibi anlamlara gelir. Aşağıda peaceful kelimesinin kullanımına örnek cümleler verilmiştir.

  1. Despite the chaos outside, the inside of the house was peaceful. (Ev içi dışarıdaki kaosun aksine huzurluydu.)
  2. She found the peaceful sound of waves crashing on the shore soothing. (Kıyıya vuran dalgaların huzurlu sesi onu rahatlatıcı buldu.)
  3. The protesters were chanting peaceful slogans. (Protestocular barışçıl sloganlar atıyorlardı.)
  4. The garden was a peaceful retreat from the busy city life. (Bahçe, yoğun şehir hayatından sakin bir kaçıştı.)
  5. She chose a peaceful path in life, avoiding conflict whenever possible. (Mümkün olduğunca çatışmadan kaçınarak huzurlu bir hayat yolu seçti.)
  6. The peaceful scenery of the countryside was breathtaking. (Kırsalın huzurlu manzarası nefes kesiciydi.)
  7. The yoga class helped her achieve a peaceful state of mind. (Yoga dersi onun sakin bir zihin haline ulaşmasına yardımcı oldu.)
  8. He felt peaceful and relaxed after a long walk in the park. (Parkta uzun bir yürüyüşten sonra huzurlu ve rahatlamış hissetti.)
  9. The peaceful coexistence of different cultures is important for a harmonious society. (Farklı kültürlerin barışçıl birlikte yaşaması uyumlu bir toplum için önemlidir.)
  10. The peaceful protest was met with a violent response from the authorities. (Barışçıl protesto, yetkililerin şiddetli tepkisiyle karşılaştı.)
  11. The church was a peaceful place for reflection and prayer. (Kilise, düşünce ve dua için sakin bir yerdi.)
  12. The peaceful negotiation resulted in a win-win solution for both parties. (Barışçıl müzakere, her iki taraf için de kazan-kazan bir çözümle sonuçlandı.)
  13. The peaceful atmosphere of the library was conducive to studying. (Kütüphanenin huzurlu atmosferi çalışmaya uygun bir ortam sağladı.)
  14. She felt at peace surrounded by the peaceful nature. (Huzurlu doğa tarafından çevrili olarak huzur buldu.)
  15. The peaceful silence was only broken by the sound of birds chirping. (Barışçıl sessizlik, yalnızca kuşların ötmesiyle bozuldu.)
  16. He enjoyed the peaceful solitude of his cabin in the woods. (Ormandaki kulübesinin huzurlu yalnızlığının keyfini çıkardı.)
  17. The peaceful coexistence of humans and wildlife was important for the conservation of the environment. (İnsanların ve yaban hayatının barışçıl birlikteliği, çevrenin korunması için önemliydi.)
  18. The peaceful transfer of power is a cornerstone of democracy. (Barışçıl iktidar

geçişleri demokrasinin temel taşıdır.)
19. The meditation session helped her achieve a peaceful state of mind. (Meditasyon seansı, onun sakin bir zihin haline ulaşmasına yardımcı oldu.)

  1. The peaceful resolution of conflicts is always preferable to violence. (Çatışmaların barışçıl çözümü her zaman şiddete tercih edilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.