Peace İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peace İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peace İle İlgili Cümleler

Peace kelimesi Türkçe dilinde “barış” anlamına gelmektedir. Aşağıda, “peace” kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımı için 20 örnek cümle bulunmaktadır:

1. Peace is what we all want for our planet. (Barış, tüm dünyanın istediği şeydir.)
2. The two countries signed a peace treaty to end the war. (İki ülke, savaşı sona erdirmek için bir barış antlaşması imzaladı.)
3. The protestors chanted slogans of peace and non-violence. (Protestocular, barış ve şiddetsizlik sloganları attılar.)
4. The peace talks between the two countries are ongoing. (İki ülke arasındaki barış görüşmeleri devam ediyor.)
5. The peacekeepers were deployed to the conflict zone to maintain peace. (Barış güçleri, barışı korumak için çatışma bölgesine gönderildi.)
6. The Nobel Peace Prize is awarded to individuals who have worked towards peace. (Nobel Barış Ödülü, barış için çalışan kişilere verilir.)
7. We need to find a peaceful solution to this conflict. (Bu çatışmaya barışçıl bir çözüm bulmamız gerekiyor.)
8. The peaceful protest was met with a violent response from the police. (Barışçıl protesto, polisin şiddetli tepkisiyle karşılaştı.)
9. The meditation retreat was a peaceful and calming experience. (Meditasyon geri çekilmesi, huzurlu ve sakin bir deneyimdi.)
10. The war-torn region finally found peace after years of conflict. (Savaşın yıllar süren ardından, bölge nihayet barışı buldu.)
11. The refugee camp provided a safe haven for those seeking peace. (Mülteci kampı, barış arayanlar için güvenli bir sığınak sağladı.)
12. The peace movement gained momentum in the 1960s. (Barış hareketi, 1960’larda ivme kazandı.)
13. The peacekeeping forces were successful in resolving the conflict. (Barış güçleri, çatışmayı çözmede başarılı oldular.)
14. The ceasefire brought a temporary peace to the region. (Ateşkes, bölgeye geçici bir barış getirdi.)
15. The international community called for peace talks to end the conflict. (Uluslararası toplum, çatışmayı sona erdirmek için barış görüşmeleri çağrısında bulundu.)
16. The peace agreement was a major breakthrough in the peace process. (Barış anlaşması, barış sürecinde önemli bir çıkış noktasıydı.)
17. The peace negotiations lasted for several months before an agreement was reached. (Barış görüşmeleri, bir anlaşma sağlanana kadar birkaç ay sürdü.)
18. The peaceful demonstration was a powerful message of unity and hope. (Barışç

ıl gösteri, birlik ve umudun güçlü bir mesajıydı.)
19. The peacekeeping mission was established to prevent further violence. (Barış gücü misyonu, daha fazla şiddeti önlemek için kuruldu.)

20. The peace treaty marked the end of a long and bitter conflict. (Barış antlaşması, uzun ve acı dolu bir çatışmanın sonunu işaret etti.)