Patter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Patter Kelimesi
Anlamı: Hızlı ve düzenli bir şekilde yürümek veya koşmak anlamına gelir. Ayrıca tekrar eden bir ses, ritim veya desen de ifade edebilir.
Örnek cümleler:
- She could hear the patter of raindrops on the roof. (Yağmur damlalarının çatıda tıklamasını duyabiliyordu.)
- The toddler started to patter around the room. (Çocuk odada koşturmaya başladı.)
- We could hear the patter of footsteps coming towards us. (Bize doğru gelen ayak seslerini duyabiliyorduk.)
- The dog’s paws made a soft patter on the hardwood floor. (Köpeğin patileri, sert ahşap zemine yumuşak bir şekilde çarpıyordu.)
- The dancers moved to the patter of the drums. (Dansçılar, davulların ritmine uygun hareket ettiler.)
- She felt the patter of her heart quicken as she approached the finish line. (Bitiş çizgisine yaklaştıkça kalbinin ritmini hızlandığını hissetti.)
- The patter of small feet could be heard running down the hallway. (Koridor boyunca koşan küçük ayakların tıklaması duyulabiliyordu.)
- The patter of rain on the window was soothing to her. (Penceredeki yağmur damlalarının sesi onun için rahatlatıcıydı.)
- He listened to the patter of the rain as he sat by the fireplace. (Şöminenin yanında otururken yağmurun tıklamasını dinledi.)
- The patter of applause filled the theater as the show ended. (Gösteri bittiğinde alkışların sesi tiyatroyu doldurdu.)
- The patter of hail on the car roof was loud and startling. (Arabanın çatısına düşen dolu tanelerinin sesi yüksek ve şaşırtıcıydı.)
- She could hear the patter of her cat’s paws as it ran down the stairs. (Kedisi merdivenlerden koşarken patilerinin tıklamasını duyabiliyordu.)
- The patter of footsteps grew louder as the intruder approached. (Eşya hırsızının yaklaştıkça ayak sesleri daha yüksek oldu.)
- The patter of the typewriter filled the small office. (Daktilonun tıklaması küçük ofisi doldurdu.)
- The patter of her heart echoed in her ears as she opened the envelope. (Zarfı açarken kalbinin ritmi kulaklarında yankılandı.)
- The patter of rain against the tent made it difficult to sleep. (Çadırın üzerine yağmur damlaması uyumayı zorlaştırdı.)
- The patter of applause died down as the actor took the stage. (Aktör sahneye çıkarken alkışlar kesildi.)
- She could hear the patter of leaves rustling in the wind. (Rüzgarla kıpırdayan yaprakların tıklamas
- The patter of hooves announced the arrival of the horse and carriage. (Atların nal sesleri, at ve arabayı haber verdi.)
- The patter of tiny hands on the keyboard was music to her ears. (Klavyedeki küçük ellerin tıklaması, onun için müzik gibiydi.)
(Türkçe cümleler sırasıyla verilmiştir:)
- Yağmur damlalarının çatıda tıklamasını duyabiliyordu.
- Çocuk odada koşturmaya başladı.
- Bize doğru gelen ayak seslerini duyabiliyorduk.
- Köpeğin patileri, sert ahşap zemine yumuşak bir şekilde çarpıyordu.
- Dansçılar, davulların ritmine uygun hareket ettiler.
- Bitiş çizgisine yaklaştıkça kalbinin ritmini hızlandığını hissetti.
- Koridor boyunca koşan küçük ayakların tıklaması duyulabiliyordu.
- Penceredeki yağmur damlalarının sesi onun için rahatlatıcıydı.
- Şöminenin yanında otururken yağmurun tıklamasını dinledi.
- Gösteri bittiğinde alkışların sesi tiyatroyu doldurdu.
- Arabanın çatısına düşen dolu tanelerinin sesi yüksek ve şaşırtıcıydı.
- Kedisi merdivenlerden koşarken patilerinin tıklamasını duyabiliyordu.
- Eşya hırsızının yaklaştıkça ayak sesleri daha yüksek oldu.
- Daktilonun tıklaması küçük ofisi doldurdu.
- Zarfı açarken kalbinin ritmi kulaklarında yankılandı.
- Çadırın üzerine yağmur damlaması uyumayı zorlaştırdı.
- Aktör sahneye çıkarken alkışlar kesildi.
- Rüzgarla kıpırdayan yaprakların tıklaması duyulabiliyordu.
- Atların nal sesleri, at ve arabayı haber verdi.
- Klavyedeki küçük ellerin tıklaması, onun için müzik gibiydi.
Hemen Yorum Yaz