Pastoral İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pastoral İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pastoral

Pastoral, İngilizce bir kelime olup, Türkçede “çobanlıkla ilgili” anlamına gelir. Bu kelime ayrıca, doğa veya kırsal yaşamı anlatan şiir, resim veya müzik türlerini de ifade eder.

Örnek cümleler:

1. The painting depicts a beautiful pastoral scene. (Bu tablo güzel bir kırsal manzara tasvir ediyor.)
2. She is a pastoralist who has been raising sheep for over a decade. (O, on yıldan fazla bir süredir koyun yetiştiricisi olan bir çoban.)
3. The poet wrote a pastoral poem about the joys of country life. (Şair, kırsal hayatın sevinçleri hakkında pastoral bir şiir yazdı.)
4. The pastoral symphony by Beethoven is one of his most famous works. (Beethoven’in pastoral senfonisi, en ünlü eserlerinden biridir.)
5. The pastor led his congregation in prayer. (Pastör, cemaatini dua etmeye öncülük etti.)
6. The pastoral staff is a symbol of a bishop’s authority. (Çoban asası, bir piskoposun otoritesinin bir sembolüdür.)
7. The pastoral landscape was dotted with sheep and cattle. (Kırsal manzara, koyunlar ve sığırlarla doluydu.)
8. The pastor delivered a moving sermon about forgiveness. (Pastör, bağışlamak hakkında etkileyici bir vaaz verdi.)
9. The pastoral scenes in the movie were shot on location in the countryside. (Filmin pastoral sahneleri kırsal alanda çekildi.)
10. The pastor counseled the couple before their wedding. (Pastör, çiftin evlilik öncesi danışmanlığını yaptı.)
11. The pastoral ministry is an important part of the church’s outreach. (Çobanlık hizmeti, kilisenin yayılımının önemli bir parçasıdır.)
12. The painting captures the pastoral charm of the French countryside. (Tablo, Fransız kırsalının pastoral cazibesini yansıtıyor.)
13. The pastor visited the sick and elderly members of his congregation. (Pastör, cemaatindeki hastalara ve yaşlılara ziyarette bulundu.)
14. The pastoral novel describes the simple life of rural people. (Pastoral roman, kırsal insanların basit yaşamını anlatır.)
15. The pastor organized a charity event to help the homeless. (Pastör, evsizlere yardım etmek için bir yardım etkinliği düzenledi.)
16. The pastoral music of the Renaissance era was characterized by its use of lutes and other stringed instruments. (Rönesans dönemi pastoral müziği, ud ve diğer telli çalgıların kullanımıyla karakterize edilirdi.)
17. The pastor’s wife helped organize the church’s youth group. (Pastörün eşi, kilisenin gençlik grubunu organize etmeye yardımcı oldu.)
18. The pastoral landscape inspired many artists during the Romantic era. (Kırsal manzara

18. (devamı) Romantik dönemde birçok sanatçıyı etkiledi.)
19. The pastor’s message of love and acceptance resonated with the congregation. (Pastörün sevgi ve kabul mesajı, cemaatle yankılandı.)
20. The pastoral scenes in the novel evoke a sense of peace and tranquility. (Romanın pastoral sahneleri huzur ve sakinlik duygusu uyandırıyor.)