Passion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Passion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Passion

Passion, Türkçe’de tutku veya tutkunluk anlamına gelir. İşte passion kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımı için 20 örnek:

  1. My passion for music began when I was just a child. (Müzikle olan tutkum çocukluğumda başladı.)
  2. She pursued her passion for painting even though it wasn’t profitable. (Kârlı olmasa bile resim yapma tutkusunu sürdürdü.)
  3. His passion for cooking led him to become a chef. (Yemek pişirme tutkusu, şef olmasına yol açtı.)
  4. She spoke about her passion for traveling during the interview. (Mülakatta seyahat etme tutkusundan bahsetti.)
  5. The team’s passion for winning the championship was evident in their performance. (Takımın şampiyonluğu kazanma tutkusu performanslarında belli oluyordu.)
  6. His passion for photography showed in the quality of his work. (Fotoğrafçılık tutkusu işlerinin kalitesinde belli oluyordu.)
  7. She pursued her passion for writing despite facing rejection from publishers. (Yayıncılardan ret cevapları alsada yazma tutkusunu sürdürdü.)
  8. The entrepreneur’s passion for innovation helped her create a successful business. (Girişimcinin yenilik tutkusu, başarılı bir iş kurmasına yardımcı oldu.)
  9. His passion for learning new things led him to pursue a degree in physics. (Yeni şeyler öğrenme tutkusu, fizikte derece yapmasına neden oldu.)
  10. Her passion for helping others inspired her to become a doctor. (Başkalarına yardım etme tutkusu, doktor olmasını ilham verdi.)
  11. The artist’s passion for his work was evident in the emotion it conveyed. (Sanatçının işine olan tutkusu, ilettiği duyguyla belli oluyordu.)
  12. He had a passion for exploring different cultures and customs. (Farklı kültür ve gelenekleri keşfetme tutkusu vardı.)
  13. The athlete’s passion for his sport led him to break several world records. (Sporuna olan tutkusu, birkaç dünya rekorunu kırmasına yol açtı.)
  14. Her passion for fashion led her to pursue a career in the industry. (Modaya olan tutkusu, endüstride kariyer yapmasına neden oldu.)
  15. He pursued his passion for science by conducting various experiments. (Çeşitli deneyler yaparak bilime olan tutkusunu sürdürdü.)
  16. The teacher’s passion for teaching was evident in the way she interacted with her students. (Öğretme tutkusu, öğrencileriyle etkileşim şeklinden belli oluyordu.)
  17. Her passion for animals led her to volunteer at a local animal shelter. (Hayvanlara olan tutkusu, yerel bir hayvan barınağında gönüllü olmasına neden oldu.)
  18. He had a passion for adventure and spent his free time exploring new places. (Macera tutkusu vardı ve boş zaman

ını yeni yerler keşfederek geçirdi.)
19. The musician’s passion for playing the piano was evident in his skill and technique. (Piyanoyu çalmaya olan tutkusu, yeteneği ve tekniğiyle belli oluyordu.)

  1. She pursued her passion for social justice by working for a nonprofit organization. (Sosyal adalet tutkusunu, kar amacı gütmeyen bir organizasyonda çalışarak sürdürdü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.