Earnestly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Earnestly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Earnestly

Earnestly kelimesi Türkçe’de “Ciddi bir şekilde, samimiyetle, içtenlikle” gibi anlamlara gelir.

  1. I earnestly hope that I get the job. (İşin bana verilmesini içtenlikle umuyorum.)
  2. She spoke earnestly about her passion for the environment. (Çevre konusundaki tutkusuyla içten bir şekilde konuştu.)
  3. He earnestly apologized for his mistake. (Hatası için içtenlikle özür diledi.)
  4. They worked earnestly to finish the project on time. (Projenin zamanında bitirilmesi için içtenlikle çalıştılar.)
  5. We need to earnestly address the issue of climate change. (İklim değişikliği konusuna ciddi bir şekilde eğilmemiz gerekiyor.)
  6. She earnestly begged her parents to let her go on the trip. (Geziye gitmesine izin vermesi için içtenlikle anne babasına yalvardı.)
  7. He spoke earnestly to the audience about the importance of education. (Eğitimin öneminden bahsederken izleyicilere içtenlikle konuştu.)
  8. The company’s CEO addressed the employees earnestly about the need for teamwork. (Şirketin CEO’su, takım çalışmasının gerekliliği konusunda çalışanlara içtenlikle hitap etti.)
  9. She worked earnestly to improve her English skills. (İngilizce becerilerini geliştirmek için içtenlikle çalıştı.)
  10. He prayed earnestly for his friend’s recovery. (Arkadaşının iyileşmesi için içtenlikle dua etti.)
  11. The students listened earnestly to the teacher’s instructions. (Öğretmenin talimatlarını içtenlikle dinlediler.)
  12. She looked at him earnestly, hoping he would understand. (Ona içtenlikle bakarak, anlayacağını umdu.)
  13. He pursued his dreams earnestly, despite the challenges. (Zorluklara rağmen, hayallerini içtenlikle takip etti.)
  14. They made an earnest effort to save the endangered species. (Nesli tükenmekte olan türleri kurtarmak için içten bir çaba sarf ettiler.)
  15. She wrote the letter earnestly, pouring out her feelings. (Duygularını dökmek için içtenlikle mektubu yazdı.)
  16. He earnestly believed in the power of positive thinking. (Olumlu düşüncenin gücüne içtenlikle inanıyordu.)
  17. The employees worked earnestly to meet the deadline. (Çalışanlar, son teslim tarihine yetişmek için içten bir şekilde çalıştılar.)
  18. She urged him earnestly to seek help for his addiction. (Bağımlılığı için yardım araması için ona içtenlikle yalvardı.)
  19. He approached the task earnestly, determined to succeed. (Başarılı olmak için kararlılıkla yaklaştığı görevi içten bir şekilde ele aldı.)
  20. She listened to his story earnestly, offering words of encouragement. (H

ikayesi içtenlikle dinleyerek, cesaret verici sözler söyledi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.