Passenger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Passenger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Passenger Nedir?

Passenger, Türkçe’de “yolcu” anlamına gelir. Yani bir taşıt aracına bilet satın alarak yolculuk yapan kişidir.

Örnek Cümleler:

1. The passenger fastened their seatbelt before takeoff. (Yolcu, kalkıştan önce emniyet kemeri taktı.)
2. The train was delayed due to a passenger blocking the doors. (Tren, kapıları tıkayan bir yolcu yüzünden gecikti.)
3. The airline provided complimentary meals to all passengers on the long-haul flight. (Havayolu şirketi, uzun mesafeli uçuşta tüm yolculara ücretsiz yemekler sağladı.)
4. Passengers must show their boarding pass and ID before boarding the plane. (Yolcular, uçağa binmeden önce biniş kartlarını ve kimliklerini göstermek zorundadır.)
5. The bus driver announced the next stop for the passengers on board. (Otobüs şoförü, içindeki yolcular için bir sonraki durak hakkında duyuru yaptı.)
6. The ferry had to turn around and return to the dock to pick up a late passenger. (Feribot, geç kalan bir yolcuyu almak için geri dönmek zorunda kaldı.)
7. The flight attendant demonstrated the safety procedures to the passengers before takeoff. (Uçuş görevlisi, kalkıştan önce yolculara güvenlik prosedürlerini gösterdi.)
8. Passengers are not allowed to smoke on board the plane. (Yolcular, uçakta sigara içmelerine izin verilmez.)
9. The taxi driver helped the passenger load their luggage into the trunk. (Taksi şoförü, yolcunun bagajını bagaj bölümüne yüklemesine yardımcı oldu.)
10. The bus was full of passengers heading to the city center. (Otobüs, şehir merkezine giden yolcularla doluydu.)
11. The airline refunded the ticket cost to the passengers after the flight was cancelled due to bad weather. (Havayolu şirketi, kötü hava koşulları nedeniyle uçuş iptal edildikten sonra yolcuların bilet ücretlerini geri ödedi.)
12. Passengers on the train complained about the lack of air conditioning during the summer months. (Trendeki yolcular, yaz aylarında klima eksikliğinden şikayet etti.)
13. The captain welcomed the passengers on board and provided an update on the flight status. (Kaptan, yolcuları karşıladı ve uçuş durumu hakkında bir güncelleme sağladı.)
14. The cruise ship had over 3,000 passengers on board. (Kruvaziyer gemisi, üzerinde 3

.000’den fazla yolcu vardı.)
15. The flight attendant handed out blankets and pillows to the passengers on the overnight flight. (Uçuş görevlisi, gece uçuşunda yolculara battaniye ve yastık dağıttı.)

16. Passengers were required to go through security screening before boarding the train. (Yolcuların, trende binmeden önce güvenlik taramasından geçmeleri gerekiyordu.)
17. The airport shuttle picked up passengers from the designated pick-up area. (Havaalanı servisi, belirlenen alandan yolcuları aldı.)
18. The subway was crowded with passengers during rush hour. (Metro, yoğun saatlerde yolcularla doluydu.)
19. The flight was delayed by several hours due to a passenger medical emergency. (Uçuş, bir yolcu sağlık sorunu nedeniyle birkaç saat gecikti.)
20. Passengers were instructed to remain seated and keep their seatbelts fastened during turbulence. (Yolculara, hava bozukluğu sırasında oturup emniyet kemeri takmaları talimatı verildi.)