Early On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Early On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Early On

Early On, Türkçe karşılığı olarak “erken başlangıç” anlamına gelir. Aşağıda Early On kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz.

  1. Early on in the morning, I like to go for a run. (Sabahın erken saatlerinde koşmaya çıkmayı severim.)
  2. Early on in the season, the team struggled to find their rhythm. (Sezonun erken başlarında, takım ritmini bulmakta zorlandı.)
  3. It’s important to catch cancer early on to increase the chances of survival. (Hayatta kalma şansını artırmak için kanseri erken teşhis etmek önemlidir.)
  4. The company identified the potential problem early on and took steps to prevent it. (Şirket potansiyel sorunu erken tespit etti ve önlem alındı.)
  5. Early on in their relationship, they knew they were meant to be together. (İlişkilerinin erken dönemlerinde, birlikte olmaları gerektiğini biliyorlardı.)
  6. It’s important to start saving for retirement early on to have enough money later in life. (Hayatın ilerleyen dönemlerinde yeterli miktarda para sahibi olmak için emeklilik için erken bir şekilde tasarruf yapmak önemlidir.)
  7. Early on in his career, he showed a lot of promise and potential. (Kariyerinin erken dönemlerinde, birçok vaat ve potansiyel gösterdi.)
  8. The teacher noticed the student’s difficulties early on and provided extra help. (Öğretmen öğrencinin sorunlarını erken fark etti ve ekstra yardım sağladı.)
  9. Early on in the project, they realized they needed more resources. (Projenin erken aşamalarında, daha fazla kaynağa ihtiyaçları olduğunu fark ettiler.)
  10. She was able to overcome her shyness early on in life. (Hayatının erken dönemlerinde utangaçlığını yenmeyi başardı.)
  11. Early on in the movie, the audience is introduced to the main character. (Filmin erken aşamalarında, izleyici ana karakterle tanıştırılır.)
  12. The company made a decision early on to focus on sustainability. (Şirket sürdürülebilirliğe odaklanmaya erken bir aşamada karar verdi.)
  13. The athlete started training early on in life and became a professional at a young age. (Sporcu hayatının erken dönemlerinde

antrenman yapmaya başladı ve genç yaşta profesyonel oldu.)
14. It’s important to establish healthy habits early on in life. (Hayatın erken dönemlerinde sağlıklı alışkanlıklar edinmek önemlidir.)

  1. Early on in the play, the audience is introduced to the main conflict. (Oyunun erken aşamalarında, seyirci ana çatışmaya tanıştırılır.)
  2. The company decided to invest in new technology early on to stay competitive. (Rekabet gücünü korumak için şirket yeni teknolojilere erken yatırım yapmaya karar verdi.)
  3. The team recognized their weaknesses early on and worked to improve them. (Takım zayıflıklarını erken fark etti ve onları geliştirmek için çalıştı.)
  4. Early on in his education, he showed a talent for science. (Eğitiminin erken dönemlerinde, bilimde yeteneğini gösterdi.)
  5. The parents noticed their child’s interest in music early on and encouraged it. (Ebeveynler, çocuklarının müzikle ilgisini erken fark ettiler ve teşvik ettiler.)
  6. It’s important to address mental health issues early on to prevent them from worsening. (Ruhsal sağlık sorunlarını kötüleşmeden önce erken aşamada ele almak önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.