Partway İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Partway Nedir?
Partway, “bir işlemin veya yolculuğun belirli bir noktasına kadar” anlamına gelen bir zarftır.
Örnek Cümleler:
- I only made it partway through the book before I had to return it to the library. (Kitabın sadece bir kısmına kadar okuyabildim, sonra kütüphaneye geri vermek zorunda kaldım.)
- She got lost partway through the hike and had to call for help. (Yürüyüşün bir kısmında kayboldu ve yardım çağırmak zorunda kaldı.)
- We decided to stop partway through the movie and finish it the next day. (Filmde bir noktada durmaya karar verdik ve ertesi gün tamamlamaya karar verdik.)
- The team made it partway to the championship before being eliminated. (Takım şampiyonaya kadar bir kısmını yapabildi, sonra elendi.)
- He only made it partway through the marathon before collapsing from exhaustion. (Maratona sadece bir kısmına kadar dayanabildi ve yorgunluktan çöktü.)
- The train broke down partway through the journey, causing a delay. (Tren yolculuğunun bir kısmında arıza yaptı ve gecikmeye neden oldu.)
- The construction project was only partway complete when funding ran out. (Yapı projesi sadece bir kısmı tamamlanmıştı, ancak fonlar tükendi.)
- She got partway through her presentation before realizing she had made a mistake. (Bir hatayı fark etmeden önce sunumunun bir kısmını tamamladı.)
- They only made it partway up the mountain before turning back due to bad weather. (Kötü hava nedeniyle, dağın sadece bir kısmına kadar tırmanabildiler ve geri döndüler.)
- The song was cut short partway through due to technical difficulties. (Teknik sorunlar nedeniyle, şarkı kısa bir süre sonra kesildi.)
- The students only made it partway through the test before time ran out. (Sınavın sadece bir kısmını yapabildiler, zaman tükendi.)
- The hikers decided to set up camp partway through their trek. (Yürüyüşlerinin bir kısmında kamp kurmaya karar verdiler.)
- The road was closed partway through the race due to a car accident. (Bir araba kazası nedeniyle yarışın bir kısmında yol kapalıydı.)
- The building collapsed partway through the demolition process. (Yıkım işleminin bir kısmında bina çöktü.)
- He only got partway through his meal before realizing he had left his wallet at home. (Cüzdanını evde unuttuğunu fark etmeden önce yemeğinin sadece bir kısmını yedi.)
- The airplane had to turn around partway through the flight due to engine trouble. (Motor sorunları nedeniyle uçuşun bir kısmında uç
- The team had to stop partway through the game due to a thunderstorm. (Fırtına nedeniyle takım oyunun bir kısmında durmak zorunda kaldı.)
- She only made it partway through her training before getting injured. (Eğitiminin sadece bir kısmını tamamlayabildi, sonra sakatlandı.)
- The book was so boring, I only got partway through before giving up. (Kitap o kadar sıkıcıydı ki, vazgeçmeden önce sadece bir kısmını okuyabildim.)
- The project was partway finished when the client requested changes. (Müşteri değişiklik istediğinde proje kısmen tamamlanmıştı.)
(Türkçe karşılıklar kalın ve kırmızı renkte yazılmıştır.)
Hemen Yorum Yaz