Dysfunction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dysfunction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dysfunction (İşlev Bozukluğu)

Dysfunction, bir organ veya sistemdeki normal işlevlerin bozulduğu durumlarda kullanılan bir terimdir. Bu terim, tıbbi ve psikolojik anlamda yaygın olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. Dysfunction of the liver can lead to serious health problems. (Karaciğerin işlev bozukluğu ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.)
  2. The company is struggling with dysfunction in its management. (Şirket yönetiminde işlev bozukluğu ile mücadele ediyor.)
  3. The patient’s sexual dysfunction was caused by psychological factors. (Hastanın cinsel işlev bozukluğu psikolojik faktörlerden kaynaklandı.)
  4. The team’s dysfunction was evident in their poor performance. (Takımın işlev bozukluğu, kötü performanslarında belli oldu.)
  5. Her dysfunction has a root cause that needs to be addressed. (Her işlev bozukluğunun çözülmesi gereken bir temel sebebi vardır.)
  6. The dysfunction in his relationships was causing him a lot of stress. (İlişkilerindeki işlev bozukluğu, ona çok fazla stres yaşatıyordu.)
  7. The dysfunction of the heart can be life-threatening. (Kalbin işlev bozukluğu hayatı tehdit edebilir.)
  8. The company’s dysfunction was affecting the morale of its employees. (Şirketin işlev bozukluğu, çalışanların moralini etkiliyordu.)
  9. He was diagnosed with a dysfunction in his thyroid gland. (Tiroid bezinde işlev bozukluğu teşhisi konuldu.)
  10. The team’s dysfunction was caused by poor communication. (Takımın işlev bozukluğu, kötü iletişimden kaynaklandı.)
  11. The dysfunction of the nervous system can lead to paralysis. (Sinir sisteminin işlev bozukluğu felce neden olabilir.)
  12. His addiction had caused dysfunction in his personal and professional life. (Bağımlılığı, kişisel ve profesyonel yaşamında işlev

    bozukluğuna neden olmuştu.)

  13. The dysfunction in her kidneys required immediate medical attention. (Böbreklerindeki işlev bozukluğu acil tıbbi müdahale gerektiriyordu.)
  14. The team’s dysfunction was caused by a lack of leadership. (Takımın işlev bozukluğu, liderlik eksikliğinden kaynaklandı.)
  15. The dysfunction in the company’s supply chain was causing delays. (Şirketin tedarik zincirindeki işlev bozukluğu gecikmelere neden oluyordu.)
  16. The patient’s dysfunction in swallowing required specialized treatment. (Yutma işlevindeki bozukluk, özel tedavi gerektiriyordu.)
  17. The dysfunction in the team’s communication was causing misunderstandings. (Takımın iletişimindeki işlev bozukluğu yanlış anlamalara neden oluyordu.)
  18. Her dysfunction requires a personalized treatment plan. (Her işlev bozukluğu, kişiselleştirilmiş bir tedavi planı gerektirir.)
  19. The dysfunction in the engine was causing the car to stall. (Motorun işlev bozukluğu, arabayı durduruyordu.)
  20. The team’s dysfunction was causing conflicts and tension. (Takımın işlev bozukluğu, çatışmalar ve gerilimlere neden oluyordu.)
  21. The dysfunction in his hearing required hearing aids. (İşitme işlevindeki bozukluk, işitme cihazlarına ihtiyaç duyuyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.