Parry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Parry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Parry Nedir?

Parry, bir dövüş tekniği terimidir ve genellikle bir kılıçla yapılan savaşta kullanılır. Bir parry, rakibin saldırısını engellemek için kılıçla yapılan bir savunma hareketidir.

Örnek Cümleler:

1. The knight used a quick parry to defend himself from the opponent’s attack. (Şövalye, rakibin saldırısından kendisini korumak için hızlı bir parry kullandı.)
2. The fencer’s parry was so well-timed that the opponent was unable to strike. (Fötrcünün parry’si o kadar iyi zamanlanmıştı ki rakip vuruş yapamadı.)
3. With a simple parry, the samurai deflected the enemy’s sword. (Basit bir parry ile samuray, düşmanın kılıcını savurdu.)
4. The skilled swordsman could parry with ease, effortlessly blocking any attack. (Usta kılıç ustası kolaylıkla parry yapabilirdi, herhangi bir saldırıyı zahmetsizce engellerdi.)
5. The fencing coach taught his students the proper technique for a parry. (Fencing antrenörü öğrencilerine doğru bir parry tekniğini öğretti.)
6. The duelist attempted a parry but was unsuccessful, leaving himself open to attack. (Duellant bir parry denedi ama başarısız oldu, kendini saldırıya açık bıraktı.)
7. The samurai’s parry was so precise that the opponent’s sword missed by mere inches. (Samuray’ın parry’si o kadar hassastı ki rakibin kılıcı sadece birkaç santimetre kaçırdı.)
8. The knight’s parry was so forceful that it knocked the opponent’s sword out of his hand. (Şövalyenin parry’si o kadar güçlüydü ki rakibin kılıcını elinden attı.)
9. The fencer used a feint to trick his opponent before executing a parry. (Fötrcü, rakibini aldatmak için bir aldatmaca kullandı ve daha sonra bir parry yaptı.)
10. The duelist’s quick parry caught his opponent off guard and allowed him to counterattack. (Duellantın hızlı parry’si rakibini hazırlıksız yakaladı ve karşı saldırı yapmasına izin verdi.)
11. The master swordsman could parry even the most skilled opponents, thanks to his years of training. (Usta kılıç ustası, yılların eğitimi sayesinde en yetenekli rakiplerin bile parry yapabilirdi.)
12. The fencing competition was won by the fencer with the strongest parry. (Fencing yarışması, en güçlü parry’ye sahip olan fötrcü tarafından kazanıldı.)
13. The samurai’s parry was so fluid and graceful that it looked like a dance move. (Samuray’ın parry’si o kadar akıcı ve zarifti ki bir dans hareketi gibi gör

  1. The fencer’s parry was so swift that the opponent’s sword barely grazed his jacket. (Fötrcünün parry’si o kadar hızlıydı ki rakibin kılıcı ancak ceketini sıyırdı.)
  2. The swordsman’s parry was so well-timed that he was able to launch a counterattack immediately. (Kılıç ustasının parry’si o kadar iyi zamanlanmıştı ki hemen karşı saldırı yapabildi.)
  3. The duelist’s parry was successful, but he failed to follow through with a strike. (Duellantın parry’si başarılıydı, ancak bir vuruşla devam etmeyi başaramadı.)
  4. The fencing match was evenly matched until one fencer pulled off a stunning parry. (Fencing maçı eşit durumdaydı, ta ki bir fötrcü çarpıcı bir parry yapana kadar.)
  5. The samurai relied heavily on his parry, as it was his most effective defense technique. (Samuray, en etkili savunma tekniği olduğu için parry’ye ağırlık veriyordu.)
  6. The fencer’s parry was so subtle that the opponent didn’t even realize he had been blocked. (Fötrcünün parry’si o kadar inceydi ki rakip engellendiğini bile fark etmedi.)
  7. The knight’s parry was so well-executed that it left the opponent feeling frustrated and defeated. (Şövalyenin parry’si o kadar iyi yapılmıştı ki rakip kendini sinirli ve yenilmiş hissetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.