Pariah İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pariah İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pariah Nedir?

Pariah, toplumda dışlanmış ve hor görülen kişi ya da grupları ifade eden bir kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She felt like a pariah at school because she didn’t fit in with any of the cliques.

    (Okuldaki herhangi bir gruba uymadığı için o bir pariah gibi hissetti.)

  2. After the scandal, the politician became a pariah in his own party.

    (Skandalın ardından, siyasetçi kendi partisinde bir pariah haline geldi.)

  3. The company fired the whistleblower and made her a pariah among her colleagues.

    (Şirket, ihbarcıyı kovdu ve onu meslektaşları arasında bir pariah haline getirdi.)

  4. Because of his criminal past, he was treated like a pariah by the community.

    (Suçlu geçmişi nedeniyle, toplum tarafından bir pariah gibi muamele gördü.)

  5. The boy who refused to play with the other children was seen as a pariah.

    (Diğer çocuklarla oynamayı reddeden çocuk bir pariah olarak görüldü.)

  6. After the divorce, she felt like a pariah in her own family.

    (Boşanmadan sonra, kendi ailesinde bir pariah gibi hissetti.)

  7. The unpopular student was treated like a pariah by her classmates.

    (Popüler olmayan öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından bir pariah gibi muamele gördü.)

  8. The homeless man was seen as a pariah by many people in the community.

    (Evli olmayan adam, toplumda birçok kişi tarafından bir pariah olarak görüldü.)

  9. The musician was ostracized by the industry and became a pariah.

    (Müzisyen sektör tarafından dışlanmış ve bir pariah haline gelmişti.)

  10. The whistleblower was turned into a pariah by the company.

    (İhbarcı, şirket tarafından bir pariah haline getirildi.)

  11. The community shunned the family and they became pariahs.

    (Toplum aileyi reddetti ve onlar pariah haline geldi.)

  12. As an immigrant, he often felt like a pariah in his new country.

    (Bir göçmen olarak, yeni ülkesinde sık sık bir pariah gibi hissetti.)

  13. The actress became a pariah after making controversial comments.

    (Olay

    ın yorumlu açıklamalar yüzünden, oyuncu bir pariah haline geldi.)

  14. The scientist was ostracized by his colleagues and became a pariah in his field.

    (Bilim adamı meslektaşları tarafından dışlanmış ve alanında bir pariah haline geldi.)

  15. The athlete was seen as a pariah by his teammates after he was caught using performance-enhancing drugs.

    (Sporcu, performans artırıcı ilaçlar kullanırken yakalandıktan sonra takım arkadaşları tarafından bir pariah gibi görüldü.)

  16. The company’s CEO was seen as a pariah after he was caught embezzling funds.

    (Şirketin CEO’su, fonları zimmetine geçirdiği için yakalandıktan sonra bir pariah olarak görüldü.)

  17. He became a pariah in his neighborhood after he was arrested for stealing from his neighbors.

    (Komşularından çaldığı için tutuklandıktan sonra mahallesinde bir pariah haline geldi.)

  18. After the accident, the driver became a pariah in the community.

    (Kazadan sonra, sürücü toplumda bir pariah haline geldi.)

  19. The artist was ostracized by his peers and became a pariah in the art world.

    (Sanatçı, meslektaşları tarafından dışlanmış ve sanat dünyasında bir pariah haline gelmiştir.)

  20. Because of her political views, she was seen as a pariah by some members of her family.

    (Siyasi görüşleri nedeniyle, bazı aile üyeleri tarafından bir pariah olarak görüldü.)

  21. The teenager’s strange behavior made him a pariah among his classmates.

    (Gençlerin tuhaf davranışları, sınıf arkadaşları arasında bir pariah haline getirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.