Duel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Duel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Duel (Mücadele) İle İlgili Cümleler

Duel, bir çatışma ya da mücadele durumunu ifade eder. İki taraf arasında yapılan bir karşılaşmayı ifade eder.

1. The two knights prepared for their duel. (İki şövalye düelloya hazırlanıyor.)
2. The duel between the two boxers was intense. (İki boksör arasındaki mücadele yoğundu.)
3. The duel between the two samurai was a matter of honor. (İki samuray arasındaki düello bir onur meselesiydi.)
4. The duel between the two pistols was a classic western scene. (İki tabanca arasındaki düello, klasik bir batı sahnesiydi.)
5. The politician challenged his opponent to a duel. (Politikacı rakibini düelloda meydan okudu.)
6. The duel was fought to the death. (Düello ölümüne savaşıldı.)
7. The two fencers engaged in a thrilling duel. (İki eskrimci heyecan verici bir düello yaptı.)
8. The duel was a test of skill and bravery. (Düello, beceri ve cesaretin bir sınavıydı.)
9. The two wizards faced off in a magical duel. (İki büyücü sihirli bir düello için karşı karşıya geldi.)
10. The duel ended in a draw, with neither side emerging victorious. (Düello beraberlikle sonuçlandı, hiçbir taraf galip çıkmadı.)
11. The duel was declared illegal by the authorities. (Düello yetkililer tarafından yasadışı ilan edildi.)
12. The two cowboys had a quick draw duel at high noon. (İki kovboy öğle vakti hızlı çekim düellosu yaptı.)
13. The duel was a display of chivalry and honor. (Düello şövalyelik ve onurun bir göstergesiydi.)
14. The two dueling pianos played an exciting musical battle. (İki düellolu piyano heyecan verici bir müzikal savaş sergiledi.)
15. The duel was settled with a single decisive blow. (Düello tek bir kesin darbeyle sonuçlandı.)
16. The two rivals agreed to settle their dispute with a duel. (İki rakip, anlaşmazlıklarını düello ile çözmeye karar verdiler.)
17. The duel was a tradition among the aristocracy. (Düello aristokrasi arasında bir gelenekti.)
18. The two swordsmen clashed in a fierce duel. (İki kılıç ustası şiddetli bir düelloda karşı karşıya geldi.)
19. The duel was the result of a long-standing grudge. (Düello uzun süredir devam eden bir kinin sonucuydu.)
20. The two marksmen engaged in a high-stakes duel. (İki keskin nişancı yüksek bahisli bir düelloda karşı karşıya geldi.)

21. The duel was witnessed by a large crowd of spectators. (Düello büyük bir seyirci kitlesi tarafından izlendi.)
22. The two street performers had a friendly duel to see who was the better magician. (İki sokak sanatçısı daha iyi bir sihirbaz olduğunu görmek için dostane bir düello yaptı.)
23. The duel between the two rival gangs ended in tragedy. (İki rakip çete arasındaki düello trajik bir şekilde sona erdi.)
24. The two chess grandmasters played a legendary duel. (İki satranç ustası efsanevi bir düello oynadı.)
25. The duel was a matter of honor and personal pride. (Düello bir onur ve kişisel gurur meselesiydi.)
26. The two comedians had a hilarious duel on stage. (İki komedyen sahnede komik bir düello yaptı.)
27. The duel was fought with pistols at dawn. (Düello şafakta tabancalarla savaşıldı.)
28. The two artists had a friendly paintball duel to determine who would pay for lunch. (İki sanatçı, öğle yemeği için kimin ödeme yapacağını belirlemek için dostça bir boya topu düellosu yaptı.)
29. The duel was a brutal and bloody affair. (Düello acımasız ve kanlı bir olaydı.)
30. The two pilots engaged in a thrilling aerial duel. (İki pilot heyecan verici bir hava düellosu yaptı.)

(Türkçe çevirileri parantez içinde verilmiştir.)