Parcel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Parcel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Parcel

Parcel kelimesi Türkçe’de “koli” veya “paket” anlamına gelir.

  1. I received a parcel from my friend in Australia. (Arkadaşımdan Avustralya’dan bir paket aldım.)
  2. The courier delivered the parcel to the wrong address. (Kurye paketi yanlış adrese teslim etti.)
  3. The parcel was wrapped in brown paper and tied with string. (Paket kahverengi kâğıda sarılı ve ip ile bağlanmıştı.)
  4. She sent a parcel of homemade cookies to her son at college. (Oğluna üniversitedeki için ev yapımı kurabiye paketi gönderdi.)
  5. The parcel was heavy and difficult to carry. (Paket ağırdı ve taşınması zordu.)
  6. He dropped the parcel and it broke open. (Paketi düşürdü ve açıldı.)
  7. The postman left a note saying that the parcel could be picked up at the post office. (Postacı bir not bıraktı, paketin postaneden alınabileceğini söyledi.)
  8. The parcel contained a surprise gift from her husband. (Paket, kocasından sürpriz bir hediye içeriyordu.)
  9. She received a parcel from her parents with all her childhood photos. (Çocukluk fotoğraflarıyla dolu bir paket, ebeveynlerinden geldi.)
  10. The parcel was delivered on time for her sister’s birthday. (Kardeşinin doğum günü için paket zamanında teslim edildi.)
  11. He carefully packed the fragile item in a parcel and sent it to his friend. (Kırılgan ürünü dikkatlice bir pakete koydu ve arkadaşına gönderdi.)
  12. The parcel was lost in transit and never arrived. (Paket, yolda kayboldu ve hiç ulaşmadı.)
  13. The sender forgot to put the recipient’s name on the parcel. (Gönderen paketin üzerine alıcının adını koymayı unuttu.)
  14. The company offers free parcel delivery for orders over $50. (Şirket, 50 doların üzerindeki siparişler için ücretsiz paket teslimatı sunar.)
  15. She wrapped the fragile vase in bubble wrap before putting it in the parcel. (Kırılgan vazoyu, pakete koymadan önce kabarcık sarma kağıdına sarıldı.)
  16. The parcel was left on the doorstep by the delivery person. (Paket, teslimat görevlisi tarafından kapı önüne bırakıldı.)
  17. The parcel was too big to fit in the mailbox. (Paket, posta kutusuna sığmayacak kadar büyüktü.)
  18. She was excited to receive a parcel from her favorite online store. (En sevdiği çevrimiçi mağazadan bir paket almak için heyecanlıydı.)
  19. The contents of the parcel were damaged during shipping. (Paketin içeriği nakliye sırasında zarar gördü.)
  20. He had to pay an additional fee for the overweight parcel. (Fazla kilolu paket için ek bir ücret öd

eği gerekiyordu.)

Translation:

Parcel kelimesi Türkçe’de “koli” veya “paket” anlamına gelir.

  1. Arkadaşımdan Avustralya’dan bir paket aldım.
  2. Kurye paketi yanlış adrese teslim etti.
  3. Paket, kahverengi kâğıda sarılı ve ip ile bağlanmıştı.
  4. Oğluna üniversitedeki için ev yapımı kurabiye paketi gönderdi.
  5. Paket ağırdı ve taşınması zordu.
  6. Paketi düşürdü ve açıldı.
  7. Postacı bir not bıraktı, paketin postaneden alınabileceğini söyledi.
  8. Paket, kocasından sürpriz bir hediye içeriyordu.
  9. Çocukluk fotoğraflarıyla dolu bir paket, ebeveynlerinden geldi.
  10. Paket, kardeşinin doğum günü için zamanında teslim edildi.
  11. Kırılgan ürünü dikkatlice bir pakete koydu ve arkadaşına gönderdi.
  12. Paket, yolda kayboldu ve hiç ulaşmadı.
  13. Gönderen paketin üzerine alıcının adını koymayı unuttu.
  14. Şirket, 50 doların üzerindeki siparişler için ücretsiz paket teslimatı sunar.
  15. Kırılgan vazoyu, pakete koymadan önce kabarcık sarma kağıdına sarıldı.
  16. Paket, teslimat görevlisi tarafından kapı önüne bırakıldı.
  17. Paket, posta kutusuna sığmayacak kadar büyüktü.
  18. En sevdiği çevrimiçi mağazadan bir paket almak için heyecanlıydı.
  19. Paketin içeriği nakliye sırasında zarar gördü.
  20. Fazla kilolu paket için ek bir ücret ödemek gerekiyordu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.