Paradigm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paradigm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paradigm Nedir?


Paradigm, bir düşünce sistemini, felsefi ya da bilimsel bir yaklaşımı ifade eden bir kavramdır. Paradigm aynı zamanda bir model, örnek veya standart anlamına da gelir.

Örnek cümleler:

  1. The new paradigm in education emphasizes student-centered learning. (Eğitimdeki yeni paradigm öğrenci merkezli öğrenmeyi vurgular.)
  2. The theory of relativity marked a shift in the paradigm of physics. (Görelilik teorisi fizik paradigmasında bir değişikliği işaret etti.)
  3. The company’s paradigm of management focuses on employee empowerment. (Şirketin yönetim paradigması çalışanların yetkilendirilmesine odaklanır.)
  4. The traditional paradigm of marriage has changed in recent years. (Son yıllarda evlilik geleneğine ait paradigma değişti.)
  5. The paradigm shift in healthcare is towards preventative medicine. (Sağlık hizmetleri alanındaki paradigma değişimi önleyici tıp yönündedir.)
  6. The development of technology has brought about a new paradigm in communication. (Teknolojinin gelişimi ile birlikte iletişimde yeni bir paradigmaya geçildi.)
  7. The artist’s work represents a new paradigm in abstract painting. (Sanatçının eseri soyut resimde yeni bir paradigmayı temsil ediyor.)
  8. The scientific community is questioning the old paradigm of genetics. (Bilim topluluğu genetik alanındaki eski paradigmaları sorguluyor.)
  9. The paradigm of sustainable development is gaining traction in business. (Sürdürülebilir kalkınma paradigması iş dünyasında ivme kazanıyor.)
  10. The political paradigm of the country has shifted towards a more liberal ideology. (Ülkenin siyasi paradigması daha liberal bir ideolojiye doğru kaydı.)
  11. The new paradigm in architecture is focused on sustainable and energy-efficient design. (Mimarlık alanındaki yeni paradigma sürdürülebilir ve enerji verimli tasarıma odaklanıyor.)
  12. The scientific paradigm of the past has been replaced by new discoveries and technologies. (Geçmişteki bilimsel paradigma yeni keşifler ve teknolojilerle değiştirildi.)
  13. The cultural paradigm of beauty varies across different societies. (Güzellik kültürel paradigmalar farklı toplumlarda değişiklik gösterir.)
  14. The traditional paradigm of leadership is being challenged by newer, more collaborative models. (Liderlik geleneğine ait paradigma daha işbirlikçi modeller tarafından sorgulanıyor.)
  15. The new paradigm of customer service prioritizes empathy and personalization. (Müşteri hizmetleri alanındaki yeni paradigma empati ve kişiselleştirmeyi öncelikli hale getiriyor.)
  16. The paradigm of gender roles is being challenged by progressive movements. (Cinsiyet rollerine ait paradigma ilerici hareketler tarafından sorgulanıyor.)
  17. The paradigm of addiction as a moral failing is being replaced by a medical model. (
  1. The paradigm of addiction as a moral failing is being replaced by a medical model. (Bağımlılık paradigması, ahlaki bir başarısızlık olarak algılanmaktan ziyade tıbbi bir modele doğru değişiyor.)
  2. The paradigm of urban planning is shifting towards sustainable and livable cities. (Kentsel planlama paradigması sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirlere doğru kayıyor.)
  3. The paradigm of education is evolving with the integration of technology and online learning. (Eğitim paradigması teknoloji ve çevrimiçi öğrenme ile birleşerek evrim geçiriyor.)
  4. The paradigm of business is shifting from a profit-focused model to one that also prioritizes social and environmental responsibility. (İşletmecilik paradigması kar odaklı bir modele olan yaklaşımından sosyal ve çevresel sorumlulukları öncelikli hale getiren bir modele doğru kayıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.