Pant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pant İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Pant, genellikle alt kısmı lastikli olan bir tür eşofmandır.

1. I like to wear my pant when I’m lounging at home. (Ben evde dinlenirken pantolonumu giymeyi seviyorum.)
2. He forgot to pack his pant for the weekend trip. (Hafta sonu gezisi için pantolonunu paketlemeyi unuttu.)
3. She always wears a matching top with her pant. (O, pantolonuyla her zaman uyumlu bir üst giyer.)
4. I need to buy new pant for my workout. (Egzersiz için yeni bir eşofman pantolonu almam gerekiyor.)
5. He wore a black pant with a white shirt to the party. (Partiye siyah pantolon ve beyaz gömlek giydi.)
6. She prefers to wear a loose pant while traveling. (Seyahat ederken bol eşofman pantolon giymeyi tercih eder.)
7. He accidentally ripped his pant while playing basketball. (Basketbol oynarken pantolonunu kazara yırttı.)
8. She wore a red pant with a denim jacket for a casual look. (Sıradan bir görünüm için kırmızı pantolon ve kot ceket giydi.)
9. He always wears a sweatshirt with his pant during winter. (Kışın her zaman pantolonunun üzerine bir sweatshirt giyer.)
10. She bought a new pant for her yoga class. (Yoga sınıfı için yeni bir eşofman pantolonu satın aldı.)
11. He prefers to wear a tapered pant for a more fitted look. (Daha uyumlu bir görünüm için dar paça eşofman pantolon giymeyi tercih eder.)
12. She likes to wear a high-waisted pant with a crop top. (Kısa üst giyerek yüksek bel pantolon giymeyi seviyor.)
13. He accidentally spilled coffee on his pant during breakfast. (Kahvaltıda kazara pantolonuna kahve döktü.)
14. She wore a comfortable pant with a hoodie for a lazy day at home. (Evde tembel bir gün için rahat bir eşofman pantolonu ve kapüşonlu sweatshirt giydi.)
15. He likes to wear a jogger pant for his morning runs. (Sabah koşuları için jogger eşofman pantolon giymeyi sever.)
16. She wore a bright pink pant with a white blouse for a pop of color. (Renk patlaması için beyaz bir bluzla parlak pembe bir pantolon giydi.)
17. He forgot to iron his pant before the job interview. (İş görüşmesinden önce pantolonunu ütülemeyi unuttu.)
18. She always wears a soft and stretchy pant for her dance rehearsals. (Dans provası için her zaman yumuşak ve esnek bir eşofman pantolonu giyer.)
19. He prefers to wear a baggy pant with a graphic tee for a casual look. (Sıradan bir görünüm için bol bir eşofman pantolonu ve grafikli tişört giymeyi tercih ed

20. She bought a matching pant and jacket set for a coordinated look. (Uyumlu bir görünüm için pantolon ve ceket takımı satın aldı.)

Türkçe Anlamları: Pant ayrıca nefes darlığı veya hızlı nefes alma anlamında da kullanılabilir.

1. She felt pant after running a marathon. (Maraton koştuğu için nefes nefese kaldı.)
2. He started to pant after climbing up the stairs. (Merdivenleri çıkınca nefesi kesilmeye başladı.)
3. She was panting heavily after chasing her dog in the park. (Parkta köpeğini kovaladıktan sonra ağır nefes alıyordu.)
4. He began to pant due to the high altitude. (Yüksek rakımda olduğundan dolayı nefes almakta zorlanmaya başladı.)
5. She felt pant during the hot and humid weather. (Sıcak ve nemli havada nefes almakta zorlandı.)
6. He couldn’t stop panting after running to catch the bus. (Otobüsü yakalamak için koştuğunda nefes nefese kaldı.)
7. She was panting for breath after giving birth. (Doğum yaptıktan sonra nefes nefese kalmıştı.)
8. He started to pant during his panic attack. (Panik atak sırasında nefesi kesilmeye başladı.)
9. She felt pant after swimming for a long time. (Uzun süre yüzdükten sonra nefesi kesildi.)
10. He was panting from excitement after winning the race. (Yarışı kazandığı için heyecandan nefes nefese kalmıştı.)