Pack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pack İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Paketlemek, ambalajlamak, torba gibi nesnelerin bir araya getirilmesi.

Örnek Cümleler:

1. I need to pack my bags for the trip tomorrow. (Yarınki seyahatim için çantalarımı paketlemem gerekiyor.)
2. Can you help me pack these gifts for the party? (Bu hediyeleri parti için paketleyebilir misin?)
3. We should pack all the fragile items carefully. (Tüm kırılgan öğeleri dikkatli bir şekilde paketlemeliyiz.)
4. The moving company will pack and move all of our belongings. (Taşıma şirketi tüm eşyalarımızı paketleyecek ve taşıyacak.)
5. I always pack extra snacks when I go hiking. (Yürüyüşe gittiğimde her zaman ekstra atıştırmalık paketlerim.)
6. We need to pack the boxes tightly to prevent them from shifting during transport. (Taşıma sırasında kaymalarını önlemek için kutuları sıkıca paketlememiz gerekiyor.)
7. She packed her suitcase in a hurry and forgot her phone charger. (Çantasını aceleyle paketledi ve telefon şarj cihazını unuttu.)
8. I have to pack all my textbooks and notes for the move. (Taşınma için tüm ders kitaplarımı ve notlarımı paketlemem gerekiyor.)
9. He helped his mother pack the groceries into the car. (Annesine market alışverişlerini arabaya paketlemede yardım etti.)
10. We have to pack everything by tonight since the movers are coming tomorrow. (Taşıma şirketi yarın geleceği için her şeyi bu geceye kadar paketlemeliyiz.)
11. She packed her lunch in a reusable container. (Öğle yemeğini tekrar kullanılabilir bir kapta paketledi.)
12. The company packs and ships orders to customers all over the world. (Şirket müşterilere dünya genelinde siparişleri paketler ve gönderir.)
13. They always pack an emergency kit when they go on road trips. (Yolculuk yaparken her zaman bir acil durum çantası paketlerler.)
14. We should pack some warm clothes for the camping trip. (Kamp gezisi için bazı sıcak giysiler paketlemeliyiz.)
15. She packed a small first-aid kit in case of any injuries. (Herhangi bir yaralanma durumunda küçük bir ilk yardım çantası paketledi.)
16. The company has a specialized team to pack and move delicate artwork. (Şirketin hassas sanat eserlerini paketleyip taşımak için uzman bir ekibi var.)
17. He always packs his camera when he goes on vacation. (Tatil yaparken her zaman fotoğraf makinesini paketler.)
18. They had to pack up their entire office since they were moving to a new location. (Yeni bir yere taşındıkları için tüm

ofisi paketlemeleri gerekiyordu.)
19. She carefully packed the delicate china plates in bubble wrap. (Hassas Çin tabaklarına kabarcık sarıp dikkatlice paketledi.)

20. The students were instructed to pack up their desks and clean the classroom before leaving. (Öğrencilere ayrılmadan önce sıralarını toplamaları ve sınıfı temizlemeleri talimatı verildi.)