Pacify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pacify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pacify Nedir?

Pacify, bir kişiyi ya da bir grubu sakinleştirmek, yatıştırmak veya yumuşatmak anlamına gelen bir fiildir. Pacify, bir kişinin öfkeli, kızgın, hırslı veya endişeli olduğu bir durumda, onların sinirlerini yatıştırmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The mother pacified her crying baby by giving him a toy. (Anne bebeğini oyuncak vererek sakinleştirdi.)
2. The police tried to pacify the angry crowd. (Polis, öfkeli kalabalığı sakinleştirmeye çalıştı.)
3. The therapist pacified the anxious patient with some relaxation techniques. (Terapist, birkaç rahatlama tekniği ile kaygılı hastayı sakinleştirdi.)
4. The teacher pacified the upset student by listening to her problems. (Öğretmen, problemlerini dinleyerek üzgün öğrenciyi sakinleştirdi.)
5. The diplomat tried to pacify the warring nations. (Diplomat, savaşan ülkeleri sakinleştirmeye çalıştı.)
6. The soothing music pacified the agitated dog. (Yatıştırıcı müzik, rahatsız köpeği sakinleştirdi.)
7. The coach pacified the angry player by explaining his decision. (Antrenör, kararını açıklayarak öfkeli oyuncuyu sakinleştirdi.)
8. The doctor pacified the scared child by telling him it wouldn’t hurt. (Doktor, acıtmayacağını söyleyerek korkan çocuğu sakinleştirdi.)
9. The manager pacified the upset customer by offering a refund. (Yönetici, geri ödeme teklifi yaparak üzgün müşteriyi sakinleştirdi.)
10. The politician tried to pacify the angry voters by promising change. (Politikacı, değişiklik sözü vererek öfkeli seçmenleri sakinleştirmeye çalıştı.)
11. The trainer pacified the spooked horse by speaking softly to him. (Eğitmen, ona yumuşak bir sesle konuşarak ürkütülmüş atı sakinleştirdi.)
12. The friend pacified the upset friend by offering a shoulder to cry on. (Arkadaş, ağlamak için bir omuz sunarak üzgün arkadaşı sakinleştirdi.)
13. The waiter pacified the angry customer by bringing a complimentary dessert. (Garson, ücretsiz tatlı getirerek öfkeli müşteriyi sakinleştirdi.)
14. The mediator tried to pacify the feuding parties by finding common ground. (Arabulucu, ortak nokta bulup anlaşmazlıkları sakinleştirmeye çalıştı.)
15. The therapist pacified the upset couple by teaching them communication skills. (Terapist, iletişim becerileri öğreterek üzgün çifti sakinleştirdi.)
16. The firefighter pacified the scared child by rescuing her cat from

the tree. (İtfaiyeci, ağaçtan kediyi kurtarıp korkan çocuğu sakinleştirdi.)
17. The chef pacified the unhappy customer by preparing a special dish. (Şef, özel bir yemek hazırlayarak mutsuz müşteriyi sakinleştirdi.)

18. The counselor pacified the grieving widow by offering empathy and support. (Danışman, empati ve destek sunarak yas tutan dul kadını sakinleştirdi.)
19. The negotiator tried to pacify the hostile parties by finding a compromise. (Müzakereci, bir uzlaşma bulup düşmanca tarafları sakinleştirmeye çalıştı.)
20. The parent pacified the upset child by giving her a hug. (Ebeveyn, ona sarılarak üzgün çocuğu sakinleştirdi.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Anne bebeğini oyuncak vererek sakinleştirdi.
2. Polis, öfkeli kalabalığı sakinleştirmeye çalıştı.
3. Terapist, birkaç rahatlama tekniği ile kaygılı hastayı sakinleştirdi.
4. Öğretmen, problemlerini dinleyerek üzgün öğrenciyi sakinleştirdi.
5. Diplomat, savaşan ülkeleri sakinleştirmeye çalıştı.
6. Yatıştırıcı müzik, rahatsız köpeği sakinleştirdi.
7. Antrenör, kararını açıklayarak öfkeli oyuncuyu sakinleştirdi.
8. Doktor, acıtmayacağını söyleyerek korkan çocuğu sakinleştirdi.
9. Yönetici, geri ödeme teklifi yaparak üzgün müşteriyi sakinleştirdi.
10. Politikacı, değişiklik sözü vererek öfkeli seçmenleri sakinleştirmeye çalıştı.
11. Eğitmen, ona yumuşak bir sesle konuşarak ürkütülmüş atı sakinleştirdi.
12. Arkadaş, ağlamak için bir omuz sunarak üzgün arkadaşı sakinleştirdi.
13. Garson, ücretsiz tatlı getirerek öfkeli müşteriyi sakinleştirdi.
14. Arabulucu, ortak nokta bulup anlaşmazlıkları sakinleştirmeye çalıştı.
15. Terapist, iletişim becerileri öğreterek üzgün çifti sakinleştirdi.
16. İtfaiyeci, ağaçtan kediyi kurtarıp korkan çocuğu sakinleştirdi.
17. Şef, özel bir yemek hazırlayarak mutsuz müşteriyi sakinleştirdi.
18. Danışman, empati ve destek sunarak yas tutan dul kadını sakinleştirdi.
19. Müzakereci, bir uzlaşma bulup