Pace Up And Down İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pace Up And Down İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pace up and down Nedir?

“Pace up and down” İngilizcede “hızlı adımlarla aşağı yukarı yürümek” anlamına gelir. Bu ifade, genellikle endişe, heyecan veya sabırsızlık gibi duygusal durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I was so nervous before my interview that I paced up and down the hallway. (Mülakattan önce o kadar gergindim ki koridorda aşağı yukarı yürüdüm.)
2. He paced up and down the room waiting for the doctor’s call. (Doktorun aramasını beklerken odada aşağı yukarı yürüdü.)
3. She paced up and down the platform, checking the timetable for the train. (Trenin tarifesini kontrol ederken peronda aşağı yukarı yürüdü.)
4. The cat paced up and down the windowsill, watching the birds outside. (Kedi pencere pervazında aşağı yukarı yürüyerek dışarıdaki kuşları izledi.)
5. He couldn’t sit still and paced up and down the room in frustration. (Sinirliydi ve yerinde duramadı, odada aşağı yukarı yürüdü.)
6. The athlete paced up and down before the race, mentally preparing himself. (Yarıştan önce sporcu aşağı yukarı yürüyerek kendini zihinsel olarak hazırladı.)
7. The prisoner paced up and down his cell, dreaming of freedom. (Mahkum hücresinde aşağı yukarı yürüyerek özgürlük hayali kurdu.)
8. She was too anxious to sleep and paced up and down the room all night. (Uykuya dalamayacak kadar endişeliydi ve bütün gece oda da aşağı yukarı yürüdü.)
9. The teacher paced up and down the classroom, making sure everyone was working. (Öğretmen sınıfta aşağı yukarı yürüyerek herkesin çalıştığından emin oldu.)
10. He paced up and down the hospital corridor, waiting for news about his wife. (Eşinden haber beklerken hastane koridorunda aşağı yukarı yürüdü.)
11. The dog paced up and down the fence, barking at anyone who passed by. (Köpek çit boyunca aşağı yukarı yürüyerek geçen herkese havladı.)
12. The patient paced up and down the waiting room, anxious to see the doctor. (Doktoru görmek için sabırsız olan hasta bekleme odasında aşağı yukarı yürüdü.)
13. The soldier paced up and down the barracks, getting ready for inspection. (Denetim için hazırlanan asker barakada aşağı yukarı yürüdü.)
14. The detective paced up and down the crime scene, trying to solve the mystery. (Mysteryi çözmeye çalışan dedektif suç mahallinde aşağı yukarı yürüdü.)

15. The father paced up and down the waiting room, anxiously waiting for news about his son’s surgery. (Oğlunun ameliyatı hakkında haber bekleyen baba bekleme odasında aşağı yukarı yürüdü.)
16. The bride paced up and down the aisle, waiting for her cue to walk down the aisle. (Gelin, koridorda aşağı yukarı yürüyerek yürümek için işaret bekledi.)
17. The coach paced up and down the sidelines, giving instructions to his players. (Oyuncularına talimat veren antrenör, saha kenarında aşağı yukarı yürüdü.)
18. The writer paced up and down his study, trying to come up with a good opening line. (İyi bir açılış satırı bulmaya çalışan yazar çalışma odasında aşağı yukarı yürüdü.)
19. The artist paced up and down the gallery, admiring the artwork on display. (Galeride sergilenen eserleri takdir ederek aşağı yukarı yürüyen sanatçı.)
20. The scientist paced up and down the lab, analyzing the data from the experiment. (Deneyden elde edilen verileri analiz eden bilim insanı laboratuvarda aşağı yukarı yürüdü.)