Dowry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dowry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dowry Nedir?

Dowry, genellikle evlenme sırasında gelinin ailesi tarafından verilen para, mal veya diğer varlıklara verilen isimdir.

Örnek cümleler:

  1. The practice of giving dowry is illegal in many countries. (Dowry verme uygulaması birçok ülkede yasadışıdır.)
  2. In some cultures, dowry is seen as a way to secure a good marriage for the daughter. (Bazı kültürlerde, kız için iyi bir evlilik sağlama yolunun bir parçası olarak dowry verilmesi düşünülür.)
  3. The amount of dowry given can vary depending on the financial situation of the bride’s family. (Verilen dowry miktarı, gelin ailesinin mali durumuna göre değişebilir.)
  4. Giving dowry can put a lot of financial pressure on the bride’s family. (Dowry vermek, gelin ailesine büyük mali baskı yaratabilir.)
  5. It is important to abolish the practice of dowry in order to achieve gender equality. (Cinsiyet eşitliğini sağlamak için dowry uygulamasının ortadan kaldırılması önemlidir.)
  6. The dowry system has been a cause of violence against women in some parts of the world. (Dowry sistemi, dünyanın bazı bölgelerinde kadına yönelik şiddetin nedenlerinden biridir.)
  7. Many young women are killed every year due to disputes over dowry. (Her yıl dowry konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle birçok genç kadın öldürülüyor.)
  8. Giving or taking dowry is a criminal offense in many countries. (Dowry vermek veya almak, birçok ülkede suçtur.)
  9. Dowry has no place in a modern, progressive society. (Dowry, modern, ilerici bir toplumda yeri yoktur.)
  10. The dowry system perpetuates gender inequality and reinforces patriarchy. (Dowry sistemi cinsiyet eşitsizliğini sürdürür ve ataerkilliği pekiştirir.)
  11. The practice of dowry is deeply ingrained in some cultures and is difficult to eradicate. (Dowry uygulaması bazı kültürlerde derin bir şekilde yerleşmiştir ve yok etmek zordur.)
  12. Dowry is often seen as a transaction between families rather than a gift to the bride. (Dowry genellikle bir hediye olarak değil, aileler arasında bir işlem olarak görülür.)
  13. The practice of giving dowry has led to many cases of domestic violence. (Dowry verme uygulaması, birçok ev içi şiddet vakasına neden oldu.)
  14. Some countries have laws that require a bride’s family to provide a dowry. (Bazı ülkelerde, gelin ailesinin dowry sağlaması gerektiren yasalar vardır.)
  15. The dowry system puts a lot of pressure on young women to marry someone who can provide a large dowry. (Dowry sistemi, genç kadınların
  1. Many women are forced into marriage because their families cannot afford to pay a dowry. (Birçok kadın, aileleri dowry ödeyemeyeceği için evliliğe zorlanır.)
  2. The dowry system often leads to financial ruin for the bride’s family. (Dowry sistemi, genellikle gelin ailesinin mali çöküşüne yol açar.)
  3. Education is key to eradicating the practice of dowry. (Dowry uygulamasını yok etmenin anahtarı eğitimdir.)
  4. The dowry system is a form of gender discrimination and must be abolished. (Dowry sistemi bir cinsiyet ayrımcılığı şeklidir ve ortadan kaldırılmalıdır.)
  5. The practice of giving dowry goes against the principles of human rights and dignity. (Dowry verme uygulaması, insan hakları ve saygınlık ilkelerine aykırıdır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.