Dowry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Dowry Nedir?
Dowry, genellikle evlenme sırasında gelinin ailesi tarafından verilen para, mal veya diğer varlıklara verilen isimdir.
Örnek cümleler:
- The practice of giving dowry is illegal in many countries. (Dowry verme uygulaması birçok ülkede yasadışıdır.)
- In some cultures, dowry is seen as a way to secure a good marriage for the daughter. (Bazı kültürlerde, kız için iyi bir evlilik sağlama yolunun bir parçası olarak dowry verilmesi düşünülür.)
- The amount of dowry given can vary depending on the financial situation of the bride’s family. (Verilen dowry miktarı, gelin ailesinin mali durumuna göre değişebilir.)
- Giving dowry can put a lot of financial pressure on the bride’s family. (Dowry vermek, gelin ailesine büyük mali baskı yaratabilir.)
- It is important to abolish the practice of dowry in order to achieve gender equality. (Cinsiyet eşitliğini sağlamak için dowry uygulamasının ortadan kaldırılması önemlidir.)
- The dowry system has been a cause of violence against women in some parts of the world. (Dowry sistemi, dünyanın bazı bölgelerinde kadına yönelik şiddetin nedenlerinden biridir.)
- Many young women are killed every year due to disputes over dowry. (Her yıl dowry konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle birçok genç kadın öldürülüyor.)
- Giving or taking dowry is a criminal offense in many countries. (Dowry vermek veya almak, birçok ülkede suçtur.)
- Dowry has no place in a modern, progressive society. (Dowry, modern, ilerici bir toplumda yeri yoktur.)
- The dowry system perpetuates gender inequality and reinforces patriarchy. (Dowry sistemi cinsiyet eşitsizliğini sürdürür ve ataerkilliği pekiştirir.)
- The practice of dowry is deeply ingrained in some cultures and is difficult to eradicate. (Dowry uygulaması bazı kültürlerde derin bir şekilde yerleşmiştir ve yok etmek zordur.)
- Dowry is often seen as a transaction between families rather than a gift to the bride. (Dowry genellikle bir hediye olarak değil, aileler arasında bir işlem olarak görülür.)
- The practice of giving dowry has led to many cases of domestic violence. (Dowry verme uygulaması, birçok ev içi şiddet vakasına neden oldu.)
- Some countries have laws that require a bride’s family to provide a dowry. (Bazı ülkelerde, gelin ailesinin dowry sağlaması gerektiren yasalar vardır.)
- The dowry system puts a lot of pressure on young women to marry someone who can provide a large dowry. (Dowry sistemi, genç kadınların
- Many women are forced into marriage because their families cannot afford to pay a dowry. (Birçok kadın, aileleri dowry ödeyemeyeceği için evliliğe zorlanır.)
- The dowry system often leads to financial ruin for the bride’s family. (Dowry sistemi, genellikle gelin ailesinin mali çöküşüne yol açar.)
- Education is key to eradicating the practice of dowry. (Dowry uygulamasını yok etmenin anahtarı eğitimdir.)
- The dowry system is a form of gender discrimination and must be abolished. (Dowry sistemi bir cinsiyet ayrımcılığı şeklidir ve ortadan kaldırılmalıdır.)
- The practice of giving dowry goes against the principles of human rights and dignity. (Dowry verme uygulaması, insan hakları ve saygınlık ilkelerine aykırıdır.)
Hemen Yorum Yaz