Oxygen İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oxygen İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oxygen (Oksijen) Nedir?

Oksijen, element tablosunda O harfiyle gösterilen renksiz, kokusuz ve tatsız bir gazdır. Dünya atmosferinin yaklaşık %21’ini oluşturur ve canlıların hayati fonksiyonları için gerekli bir elementtir.

Örnek Cümleler:

1. Oxygen is essential for human survival. (Oksijen, insan hayatta kalması için hayati önem taşır.)
2. The diver carried an oxygen tank on his back. (Dalışçı sırtında bir oksijen tankı taşıdı.)
3. The patient was given oxygen to help him breathe. (Hasta nefes alması için oksijen verildi.)
4. Photosynthesis is the process by which plants produce oxygen. (Fotosentez, bitkilerin oksijen ürettiği süreçtir.)
5. The oxygen levels in the room were dangerously low. (Odadaki oksijen seviyeleri tehlikeli derecede düşüktü.)
6. The pilot put on his oxygen mask to avoid passing out. (Pilot baygınlık geçirmemek için oksijen maskesi taktı.)
7. Fire needs oxygen to burn. (Ateşin yanması için oksijene ihtiyacı vardır.)
8. The astronauts rely on oxygen tanks to survive in space. (Astronotlar uzayda hayatta kalmak için oksijen tanklarına güvenirler.)
9. The oxygen concentrator provides a steady flow of oxygen to the patient. (Oksijen konsantratörü, hastaya sürekli bir oksijen akışı sağlar.)
10. The scuba diver checked his oxygen levels before diving. (Sualtı dalıcısı dalış yapmadan önce oksijen seviyelerini kontrol etti.)
11. High levels of oxygen can be dangerous in certain situations. (Bazı durumlarda yüksek oksijen seviyeleri tehlikeli olabilir.)
12. The firefighter wore a oxygen mask to protect himself from smoke inhalation. (İtfaiyeci, dumandan korunmak için bir oksijen maskesi taktı.)
13. The doctor prescribed an oxygen tank for the patient to use at home. (Doktor, hast

aya evde kullanması için bir oksijen tankı reçete etti.)
14. The oxygen sensor in the car detected a problem with the engine. (Arabadaki oksijen sensörü motorla ilgili bir sorun tespit etti.)

15. Deep sea creatures have adapted to low levels of oxygen in their environment. (Derin deniz canlıları çevrelerindeki düşük oksijen seviyelerine uyum sağlamışlardır.)
16. The patient was hooked up to an oxygen mask to help him breathe. (Hasta nefes alması için bir oksijen maskesine bağlandı.)
17. The oxygen levels in the hospital room were closely monitored. (Hastane odasındaki oksijen seviyeleri yakından takip edildi.)
18. Some people use oxygen therapy to manage chronic respiratory conditions. (Bazı insanlar kronik solunum yolu rahatsızlıklarını yönetmek için oksijen terapisi kullanırlar.)
19. The hiker brought an oxygen canister in case of emergency. (Yürüyüşçü acil durumlarda kullanmak için bir oksijen tüpü getirdi.)
20. The oxygen masks on the airplane will drop down in case of a sudden drop in cabin pressure. (Uçaktaki oksijen maskeleri ani bir kabin basıncı düşüşü durumunda indirilecektir.)

Bu örnek cümlelerde “oxygen” kelimesi, bir elementin adı olduğu gibi, tıbbi cihazlarda, dalgıçların ekipmanlarında, uzay araçlarında ve hatta otomobillerde kullanılan bir kavramdır. Oksijenin hayati önemi, bazı canlıların düşük oksijen seviyelerine uyum sağlama yetenekleri gibi konulara da değinilmiştir.