Overthrow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overthrow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Overthrow” kelimesi, “devirmek” anlamına gelir. Bu kelime sıklıkla politikada kullanılır ve bir hükümeti veya lideri devirmek için yapılan bir hareketi ifade eder.

1. The rebels attempted to overthrow the government. (İsyancılar hükümeti devirmeye çalıştı.)
2. The people were united in their efforts to overthrow the dictator. (Halk, diktatörü devirmek için çabalarını birleştirdi.)
3. The coup was successful in overthrowing the ruling party. (Darbe, iktidardaki partiyi devirmekte başarılı oldu.)
4. The students organized a protest to overthrow the university administration. (Öğrenciler, üniversite yönetimini devirmek için bir protesto düzenlediler.)
5. The plot to overthrow the king was discovered by the royal guard. (Kralı devirmek için kurulan komplo, kraliyet muhafızları tarafından keşfedildi.)
6. The revolutionaries were determined to overthrow the oppressive regime. (Devrimciler, baskıcı rejimi devirmek için kararlıydılar.)
7. The rebels hoped to overthrow the military junta and establish a democracy. (İsyancılar, askeri cunta’yı devirerek bir demokrasi kurmayı umuyorlardı.)
8. The assassination plot was designed to overthrow the president. (Suikast komplosu, başkanı devirmek için tasarlandı.)
9. The citizens were tired of corruption and organized to overthrow the corrupt officials. (Vatandaşlar, yolsuzluktan bıkmışlardı ve yolsuz görevlileri devirmek için örgütlendiler.)
10. The opposition party was planning to overthrow the ruling party in the upcoming election. (Muhalefet partisi, yaklaşan seçimlerde iktidardaki partiyi devirmeyi planlıyordu.)
11. The revolutionary forces successfully overthrew the monarchy and established a republic. (Devrimci güçler, monarşiyi başarıyla devirdi ve bir cumhuriyet kurdu.)
12. The citizens of the country were determined to overthrow the corrupt government and establish a new order. (Ülkenin vatandaşları, yolsuz hükümeti devirmek ve yeni bir düzen kurmak için kararlıydılar.)
13. The coup plotters were arrested before they could overthrow the government. (Darbe planlayıcıları, hükümeti deviremeden önce tutuklandı.)
14. The overthrow of the dictator was celebrated by the people with great joy. (Diktatörün devrilmesi, halk tarafından büyük bir sevinçle kutlandı.)
15. The rebels faced fierce resistance in their attempt to overthrow the government. (İsyancılar, hükümeti devirmeye çalışırken şiddetli direnişle karşı karşıya kaldılar.)
16. The overthrow of the corrupt officials was a major victory for the citizens. (Yolsuz görevlilerin devrilmesi, vatandaşlar için büyük bir zaferdi.)
17. The opposition party failed to overthrow the ruling party in the last election. (Muhalefet

partisi, son seçimde iktidardaki partiyi devirmeyi başaramadı.)
18. The secret police were tasked with preventing any attempts to overthrow the government. (Gizli polis, hükümeti devirmeye yönelik herhangi bir girişimi engellemekle görevlendirildi.)

19. The overthrow of the regime was a long and difficult process. (Rejimin devrilmesi uzun ve zorlu bir süreçti.)
20. The international community condemned the violent overthrow of the elected government. (Uluslararası toplum, seçilmiş hükümetin şiddetli şekilde devrilmesini kınadı.)