Oversize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oversize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oversize

Oversize, Türkçe anlamıyla “fazla büyük” veya “aşırı boyutlu” anlamına gelmektedir. Aşağıda, oversize kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler verilmiştir:

  1. The package is oversize and won’t fit in the mailbox. (Paket aşırı boyutlu ve posta kutusuna sığmayacak.)
  2. He always wears oversize clothes that look baggy on him. (Her zaman üzerinde sallanan görünen aşırı boyutlu kıyafetler giyer.)
  3. The oversize luggage had to be checked in at the airport. (Aşırı boyutlu bagaj havaalanında teslim edilmek zorunda kaldı.)
  4. The oversize truck caused traffic congestion on the narrow street. (Aşırı boyutlu kamyon dar sokakta trafik sıkışıklığına neden oldu.)
  5. The oversize chair takes up too much space in the living room. (Aşırı boyutlu sandalye oturma odasında çok fazla yer kaplıyor.)
  6. The oversize pizza was too big for us to finish. (Aşırı boyutlu pizza bizim için çok büyüktü, bitiremedik.)
  7. She bought an oversize scarf that she could wrap around herself twice. (Kendini iki kez sarmalayabileceği aşırı boyutlu bir atkı satın aldı.)
  8. The oversize plant was difficult to transport in the small car. (Aşırı boyutlu bitki küçük arabada taşımak zordu.)
  9. The oversize window in the room let in a lot of natural light. (Odada bulunan aşırı boyutlu pencere doğal ışık almasını sağladı.)
  10. The oversize print on the shirt made it stand out in the crowd. (Gömlekteki aşırı boyutlu baskı onu kalabalıkta öne çıkardı.)
  11. The oversize basketball was too heavy for the kids to play with. (Aşırı boyutlu basketbol topu çocuklar için çok ağırdı, oynamaları zordu.)
  12. The oversize hat shielded her face from the sun. (Aşırı boyutlu şapka güneşten yüzünü korudu.)
  13. The oversize sofa was perfect for lounging on during movie nights. (Aşırı boyutlu kanepe film gecelerinde uzanmak için mükemmeldi.)
  14. The oversize canvas allowed the artist to paint a large masterpiece. (Aşırı boyutlu tuval, sanatçının büyük bir başyapıt yapmasına izin verdi.)
  15. The oversize book was too heavy to carry around all day. (Aşırı boyutlu kitap tüm gün taşımak için çok ağırdı.)
  16. The oversize sunglasses protected her eyes from the bright sun. (Aşırı boyutlu güneş gözlükleri parlak güneşten gözlerini korudu.)
  17. The oversize pool was the centerpiece of the backyard. (Aşırı boyutlu havuz arka

bahçenin merkeziydi.)
18. The oversize sculpture dominated the art exhibit. (Aşırı boyutlu heykel sanat sergisinde hüküm sürdü.)

  1. The oversize jacket kept her warm in the cold weather. (Aşırı boyutlu ceket soğuk havada onu sıcak tuttu.)
  2. The oversize car barely fit in the garage. (Aşırı boyutlu araba garaja zar zor sığıyordu.)

(Türkçe karşılıkların olduğu kısımlar normal yazı formatındadır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.