Overhasty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overhasty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overhasty kelimesinin anlamı:

Overhasty, Türkçe’de “aceleci, telaşlı, hızlı davranan” anlamlarına gelir. Bir işi yaparken dikkatsizce veya aceleyle davranmak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. She made an overhasty decision and now regrets it. (O, aceleci bir karar verdi ve şimdi pişman.)
  2. Don’t be overhasty in making a choice. Take your time and think carefully. (Seçim yaparken aceleci olma. Zamanını al ve dikkatlice düşün.)
  3. The company’s overhasty expansion led to its downfall. (Şirketin aceleci genişlemesi, çöküşüne yol açtı.)
  4. His overhasty actions caused the accident. (Onun aceleci davranışları kazaya neden oldu.)
  5. She criticized the government for its overhasty decision to lift COVID-19 restrictions. (O, COVID-19 kısıtlamalarını kaldırma konusunda hükümeti aceleci bir karar vermekle eleştirdi.)
  6. He was overhasty in jumping to conclusions. (O, sonuçlara hızlı bir şekilde vararak aceleci davrandı.)
  7. You need to be careful not to make an overhasty judgment. (Aceleci bir yargıya varmamak için dikkatli olmanız gerekir.)
  8. The overhasty construction of the building led to safety concerns. (Bina inşasının aceleci yapılması güvenlik endişelerine neden oldu.)
  9. She apologized for her overhasty words. (O, aceleci sözleri için özür diledi.)
  10. His overhasty decision cost him his job. (Onun aceleci kararı ona işini kaybettirdi.)
  11. Don’t be overhasty in taking risks. Consider the consequences carefully. (Risk alırken aceleci davranma. Sonuçları dikkatlice düşün.)
  12. The company’s overhasty launch of the product led to a lot of problems. (Şirketin ürünü aceleci bir şekilde piyasaya sürmesi birçok soruna neden oldu.)
  13. Her overhasty actions caused her to miss the deadline. (Onun aceleci davranışları sonucu, son tarihi kaçırdı.)
  14. The overhasty removal of the trees caused an ecological disaster. (Ağaçların aceleci bir şekilde kesilmesi, ekolojik bir felakete neden oldu.)
  15. You need to be cautious and not make an overhasty decision. (Dikkatli olmalı ve aceleci kararlar almamalısın.)
  16. The overhasty implementation of the new policy caused chaos in the organization. (Yeni politikanın aceleci uygulanması, örgütte kaosa neden oldu.)
  17. The overhasty merger of the two companies led to financial difficulties. (İki şirketin aceleci bir şekilde birleşmesi, mali zorluklara neden oldu.)
  18. His overhasty

departure from the project caused delays and increased costs. (Projenin aceleci olarak terk edilmesi, gecikmelere ve maliyetlerin artmasına neden oldu.)
19. She warned her colleagues not to make an overhasty decision without all the necessary information. (O, gerekli tüm bilgiler olmadan aceleci bir karar vermemeleri konusunda meslektaşlarını uyardı.)

  1. The overhasty publication of the book resulted in many errors and inaccuracies. (Kitabın aceleci bir şekilde yayınlanması birçok hata ve yanlışlığa neden oldu.)

(Türkçe karşılıklar siyah renkle yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.