Overcome İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overcome İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overcome (aşmak, üstesinden gelmek)

Overcome kelimesi zorlukların üstesinden gelmek, yenmek veya aşmak anlamlarında kullanılır. Bu kelime bir durumu ya da problemleri çözmede kullanılabilir.

Örnek cümleler:

  1. She finally overcame her fear of heights and went skydiving. (Sonunda yükseklik korkusunu yenip paraşütle atlama yaptı.)
  2. It was difficult, but I managed to overcome the language barrier and communicate with the locals. (Zordu ama dil engelini aştım ve yerlilerle iletişim kurdum.)
  3. After months of hard work and dedication, she finally overcame her illness. (Aylarca sıkı çalışma ve özveri sonrasında hastalığını yenmeyi başardı.)
  4. The team was able to overcome a 20-point deficit and win the game. (Takım 20 sayılık dezavantajı aşmayı ve maçı kazanmayı başardı.)
  5. She had to overcome her shyness in order to give a speech in front of a large audience. (Büyük bir izleyici önünde konuşma yapabilmek için utangaçlığını yenmesi gerekti.)
  6. He was determined to overcome his addiction to smoking. (Sigara bağımlılığını yenmek için kararlıydı.)
  7. Despite the challenges, she was able to overcome her physical disabilities and achieve her dreams. (Zorluklara rağmen fiziksel engellerini aşarak hayallerine ulaşmayı başardı.)
  8. It took her several years to overcome the trauma of her childhood experiences. (Çocukluk deneyimlerinin travmasını yenmek için birkaç yılını aldı.)
  9. He had to overcome his fear of failure in order to start his own business. (Kendi işini kurabilmek için başarısızlık korkusunu yenmek zorundaydı.)
  10. The team worked together to overcome the challenges they faced and achieve their goals. (Takım, karşılaştıkları zorlukları aşmak ve hedeflerine ulaşmak için birlikte çalıştı.)
  11. She had to overcome her nerves in order to perform on stage in front of a live audience. (Canlı bir izleyici önünde sahne alabilmek için sinirlerini yenmek zorundaydı.)
  12. Despite the setbacks, he was determined to overcome the obstacles and succeed in his career. (Engelleri aşmaya ve kariyerinde başarılı olmaya kararlıydı, yaşadığı aksiliklere rağmen.)
  13. The company was able to overcome the financial crisis and stay in business. (Şirket, finansal krizi aşmayı ve işlerine devam etmeyi başardı.)
  14. She had to overcome her fear of water in order to learn how to swim. (Yüzme öğrenmek için su korkusunu yenmesi gerekiyordu.)
  15. The team worked hard to overcome the language and cultural barriers between them. (Takım, aralarındaki dil ve kültür engellerini aşmak için sıkı çalışt
  1. Despite the difficult circumstances, she was able to overcome her grief and move on with her life. (Zor koşullara rağmen, üzüntüsünü yenerek hayatına devam edebildi.)
  2. He had to overcome his fear of public speaking in order to give a presentation at work. (İş yerinde sunum yapabilmek için halk önünde konuşma korkusunu yenmesi gerekiyordu.)
  3. The team had to overcome their differences and work together to complete the project on time. (Proje zamanında tamamlamak için takım farklılıklarını aşmak ve birlikte çalışmak zorundaydı.)
  4. She had to overcome the physical challenges of climbing the mountain in order to reach the summit. (Zirveye ulaşmak için dağa tırmanmanın fiziksel zorluklarını yenmesi gerekiyordu.)
  5. Despite the initial setbacks, the company was able to overcome the competition and become a market leader. (İlk başarısızlıklara rağmen, şirket rekabeti aşmayı ve pazar lideri olmayı başardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.