Overcharge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Overcharge Nedir?
Overcharge, bir şeyin normalden daha fazla şarj edilmesi veya ödeme yapılması anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
-
I was overcharged for my meal at the restaurant.
(Restoranda yemeğim için fazla ücret ödedim.)
-
The battery was overcharged and now it won’t hold a charge.
(Pil aşırı şarj edildi ve artık şarj olmuyor.)
-
The customer complained that he had been overcharged for his purchase.
(Müşteri, satın alması için fazla ücretlendirildiğini şikayet etti.)
-
The store apologized for the overcharge and refunded the difference.
(Mağaza, fazla ücret için özür diledi ve farkı iade etti.)
-
The airline overcharged me for my baggage.
(Hava yolu şirketi, bagajım için fazla ücret aldı.)
-
I accidentally overcharged my credit card and now I have to pay interest.
(Kredi kartımı yanlışlıkla aşırı şarj ettim ve şimdi faiz ödemek zorundayım.)
-
The electrician warned me not to overcharge my phone battery.
(Elektrikçi, telefonumun pilini aşırı şarj etmemem konusunda beni uyardı.)
-
The hotel overcharged me for my room and I had to dispute the charge with my credit card company.
(Otel, odam için benden fazla ücret aldı ve ben de kredi kartı şirketimle anlaşmazlık yaşadım.)
-
The mechanic said that overcharging the car battery could damage the alternator.
(Tamirci, araba pilini aşırı şarj etmenin alternatörü zararlı olabileceğini söyledi.)
-
The phone company apologized for overcharging its customers and offered them a discount.
(Telefon şirketi, müşterilerini fazla ücretlendirdiği için özür diledi ve indirim teklif etti.)
-
The credit card company accused the store of overcharging its customers.
(Kredi kartı şirketi, mağazanın müşterilerini fazla ücretlendirdiği suçlamasında bulundu.)
-
The taxi driver tried to overcharge the tourist by taking a longer route.
(Taksi şoförü, turisti daha uzun bir rota alarak fazla ü
cret almaya çalıştı.)
-
The power bank was overcharged and now it’s not functioning properly.
(Powerbank aşırı şarj edildi ve şimdi düzgün çalışmıyor.)
-
The landlord was caught overcharging tenants for utilities.
(Ev sahibi, kiracılardan fatura bedelleri için fazla ücret talep ettiği ortaya çıktı.)
-
The restaurant apologized for overcharging customers and gave them a free dessert.
(Restoran, müşterilerini fazla ücretlendirdiği için özür diledi ve onlara ücretsiz bir tatlı verdi.)
-
The tour guide was accused of overcharging tourists for souvenirs.
(Tur rehberi, turistlerden hediyelik eşya için fazla ücret aldığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
-
The bank apologized for overcharging customers for ATM fees and refunded the difference.
(Banka, müşterilerini ATM ücretleri için fazla ücretlendirdiği için özür diledi ve farkı iade etti.)
-
The credit card company was fined for overcharging customers for interest fees.
(Kredi kartı şirketi, faiz ücretleri için müşterilerini fazla ücretlendirdiği için cezalandırıldı.)
-
The concert promoter was accused of overcharging fans for tickets.
(Konser organizatörü, hayranlarından biletler için fazla ücret talep ettiği suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
-
The hotel apologized for overcharging guests for minibar items and waived the charges.
(Otel, misafirlere minibar ürünleri için fazla ücretlendirdiği için özür diledi ve ücretleri kaldırdı.)
-
The airline was caught overcharging passengers for seat selection.
(Hava yolu şirketi, yolcularından koltuk seçimi için fazla ücret talep ettiği ortaya çıktı.)
Hemen Yorum Yaz