Outspread İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outspread İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outspread

Outspread, İngilizcede “genişletilmiş” veya “yayılmış” anlamına gelir. Aşağıda, “outspread” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

1. The bird’s wings were outspread as it soared through the sky. (Kuşun kanatları gökyüzünde süzülürken yayılmıştı.)
2. The map showed the outspread of the forest. (Harita, ormanın yayılışını gösteriyordu.)
3. She outspread the blanket on the grass for a picnic. (Piknik için çimenin üzerine battaniyeyi yaydı.)
4. The dancer’s arms were outspread in a graceful pose. (Dansçının kolları zarif bir pozisyonda yayılmıştı.)
5. The branches of the tree were outspread in all directions. (Ağacın dalları her yöne yayılmıştı.)
6. The outspread of the pandemic has affected the entire world. (Pandeminin yayılışı tüm dünyayı etkiledi.)
7. The blanket was outspread on the bed. (Battaniye yatağın üzerine yayılmıştı.)
8. The outspread of the desert seemed endless. (Çölün yayılışı sonsuz gibi görünüyordu.)
9. The eagle’s wings were outspread as it perched on a branch. (Kartalın kanatları dalın üzerinde tünemişken yayılmıştı.)
10. The outspread of the city has led to increased traffic congestion. (Şehrin yayılışı, trafik sıkışıklığının artmasına neden oldu.)
11. The artist’s canvas was outspread on the easel. (Sanatçının tuvali şezlongun üzerinde yayılmıştı.)
12. The outspread of the fire was difficult to control. (Alevlerin yayılışı kontrol etmek zordu.)
13. The outspread of technology has transformed the way we live. (Teknolojinin yayılışı, yaşam biçimimizi dönüştürdü.)
14. The butterfly’s wings were outspread as it fluttered from flower to flower. (Kelebeğin kanatları çiçekten çiçeğe uçuşurken yayılmıştı.)
15. The outspread of the universe is constantly expanding. (Evrenin yayılışı sürekli genişliyor.)
16. The athlete’s arms were outspread as he crossed the finish line. (Sporcu, finiş çizgisini geçerken kollarını yaymıştı.)
17. The outspread of the river provided a peaceful backdrop for the picnic. (Nehrin yayılışı, piknik için huzurlu bir arka plan sağladı.)
18. The cat stretched out with its paws outspread. (Kedi, pençeleri yayılmış olarak gerindi.)
19. The outspread of the internet has made communication easier. (İnternetin yayılışı, iletişimi kolaylaştırdı.)
20. The petals of the flower were outspread in the sunlight. (Çiçeğin taç yaprakları güneşte yayılmıştı.)

Outspread kel

ime eden kelime olarak sıklıkla yayılmış bir şeyi veya uzatılmış bir pozisyonu ifade etmek için kullanılır. Bu kelimeyi cümlelerinizde kullanarak nesnelerin, düşüncelerin veya fikirlerin yayılımı hakkında konuşabilirsiniz.

1. The outspread of the internet has revolutionized the way we communicate.
   (İnternetin yayılışı, iletişim şeklimizi devrimleştirdi.)

2. The outspread of social media has changed the way we interact with each other.
   (Sosyal medyanın yayılışı, birbirimizle etkileşim şeklimizi değiştirdi.)

3. The outspread of misinformation has caused a lot of confusion among the public.
   (Dezinformasyonun yayılışı, halk arasında birçok kafa karışıklığına neden oldu.)

4. The outspread of democracy has given people a greater voice in their governments.
   (Demokrasinin yayılışı, insanlara hükümetlerinde daha büyük bir söz hakkı verdi.)

5. The outspread of fast food restaurants has led to a rise in obesity rates.
   (Hızlı yemek restoranlarının yayılışı, obezite oranlarında bir artışa neden oldu.)

6. The outspread of renewable energy sources is essential to combat climate change.
   (Yenilenebilir enerji kaynaklarının yayılışı, iklim değişikliğiyle mücadele için önemlidir.)

7. The outspread of e-commerce has made shopping more convenient for consumers.
   (E-ticaretin yayılışı, tüketiciler için alışverişi daha da uygun hale getirdi.)

8. The outspread of urbanization has led to overcrowding in many cities.
   (Kentleşmenin yayılışı, birçok şehirde kalabalığa neden oldu.)

9. The outspread of new technologies has transformed many industries.
   (Yeni teknolojilerin yayılışı, birçok endüstriyi dönüştürdü.)

10. The outspread of the English language has made it the most widely spoken language in the world.
    (İngilizce dilinin yayılışı, dünyada en yaygın konuşulan dil haline getirdi.)

11. The outspread of human settlements has led to habitat loss for many animal species.
    (İnsan yerleşimlerinin yayılışı, birçok hayvan türü için yaşama alanı kaybına neden oldu.)

12. The outspread of mobile devices has changed the way we access information.
    (Mobil cihazların yayılışı, bilgiye erişim şeklimizi değiştirdi.)

13. The outspread of the arts has brought people of different cultures and backgrounds together.
    (Sanatın yayılışı, farklı kültür ve arka planlardan insanları bir araya getirdi.)

14. The outspread of education has empowered people to improve their lives.
    (Eğitimin yayılışı, insanların hayatlarını iyileştirme gücüne sahip olmalarını sağladı.)

15. The outspread of sports has provided a way for people to stay active and healthy.
    (Sporun yayılışı, insanların aktif ve sağlıklı kalmaları için bir yol sağladı