Outpouring İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outpouring İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outpouring Nedir?

Outpouring, “şiddetli ve ani bir şekilde akan” anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır. İçindeki anlamı “yoğun ve hızlı bir şekilde dökülmek” veya “yoğun bir şekilde ifade etmek” olarak da kullanılabilir.

Örnek cümleler:

1. The outpouring of water from the dam caused a flood. (Barajdan gelen suyun akışı sel oluşmasına neden oldu.)
2. There was an outpouring of grief at the funeral. (Cenazede büyük bir yas akışı vardı.)
3. The outpouring of lava destroyed the entire village. (Lavanın yoğun akışı köyü tamamen yok etti.)
4. The singer’s emotional outpouring touched the hearts of the audience. (Şarkıcının duygusal dökümü seyircinin kalplerine dokundu.)
5. The outpouring of support from the community was overwhelming. (Topluluktan gelen destek akışı eziciydi.)
6. The writer’s outpouring of creativity resulted in a masterpiece. (Yazarın yaratıcılık dökümü bir başyapıta neden oldu.)
7. The outpouring of enthusiasm for the project was contagious. (Proje için coşku akışı bulaşıcıydı.)
8. The outpouring of anger from the protesters was justified. (Protestocuların öfke akışı haklıydı.)
9. The artist’s outpouring of emotion was captured in every brush stroke. (Sanatçının duygu akışı her fırça darbesinde yakalandı.)
10. The outpouring of generosity from the donors was heartwarming. (Bağışçılardan gelen cömertlik akışı yürekleri ısıttı.)
11. The outpouring of rain caused flooding in the city. (Yağmurun yoğun akışı şehirde sel oluşmasına neden oldu.)
12. The outpouring of love from the fans was overwhelming. (Hayranların aşk akışı eziciydi.)
13. The politician’s outpouring of promises during the campaign was not fulfilled. (Kampanya sırasında politikacının vaatler akışı gerçekleştirilmedi.)
14. The outpouring of laughter from the audience was contagious. (Seyircilerden gelen kahkaha akışı bulaşıcıydı.)
15. The outpouring of criticism from the reviewers was harsh. (Eleştirmenlerden gelen eleştiri akışı sertti.)
16. The athlete’s outpouring of determination led to a gold medal. (Sporcunun kararlılık akışı altın madalyaya yol açtı.)
17. The outpouring of creativity from the team led to a successful project. (Ekip üyelerinden gelen yaratıcılık akışı başarılı bir proje ile sonuçlandı.)
18. The outpouring of sympathy from the community was appreciated by the family. (Topluluktan gelen sempati akışı aile tarafından takdir edildi.)
19. The outpouring of support from friends

19. The outpouring of support from friends helped the grieving person cope with the loss. (Arkadaşların destek akışı yaslı kişiye kaybıyla başa çıkmada yardımcı oldu.)
20. The musician’s outpouring of emotion through his music was powerful. (Müzisyenin müziği aracılığıyla duygu akışı güçlüydü.)