Outperform İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outperform İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outperform

Outperform kelimesi, “daha iyi performans göstermek” anlamına gelir. İş, spor, eğitim gibi farklı alanlarda kullanılabilir.

Örnek cümleler:

1. Our sales team is working hard to outperform the competition. (Satış ekibimiz, rakiplerimizi geride bırakmak için çok çalışıyor.)
2. She always manages to outperform her classmates on exams. (Sınavlarda sınıf arkadaşlarını geride bırakmayı her zaman başarıyor.)
3. The company’s stock has consistently outperformed the market for the past year. (Şirketin hisse senetleri, geçen yıl boyunca sürekli olarak piyasayı geride bıraktı.)
4. The athlete was determined to outperform his personal best in the upcoming race. (Sporcu, önümüzdeki yarışta kendi en iyi derecesini geçmeye kararlıydı.)
5. The new software has the potential to outperform the old system in terms of efficiency. (Yeni yazılım, verimlilik açısından eski sistemi geride bırakma potansiyeline sahip.)
6. The band’s latest album is expected to outperform their previous releases. (Grubun son albümünün, önceki yayınlarından daha iyi bir performans göstermesi bekleniyor.)
7. The company’s marketing strategy helped them to outperform their sales projections. (Şirketin pazarlama stratejisi, satış projeksiyonlarını geride bırakmalarına yardımcı oldu.)
8. The student’s dedication and hard work allowed her to outperform her own expectations. (Öğrencinin özverisi ve çalışkanlığı, kendi beklentilerini aşmasına olanak tanıdı.)
9. The athlete’s training regimen helped him to outperform his rivals at the Olympics. (Sporcu, Olimpiyatlar’da rakiplerini geride bırakmasına yardımcı olan antrenman programıyla çalıştı.)
10. The company’s innovative approach has enabled them to outperform their competitors in the industry. (Şirketin yenilikçi yaklaşımı, endüstrideki rakiplerini geride bırakmalarını sağladı.)
11. The team’s strong collaboration and communication skills allowed them to outperform their opponents in the tournament. (Takımın güçlü işbirliği ve iletişim becerileri, turnuvada rakiplerini geride bırakmalarına olanak tanıdı.)
12. The new employee quickly adapted to the company’s culture and was able to outperform his more experienced colleagues. (Yeni çalışan, şirket kültürüne hızlıca uyum sağladı ve daha deneyimli meslektaşlarını geride bırakmayı başardı.)
13. The company’s investment in technology has allowed them to outperform their competitors in terms of speed and accuracy. (Şirketin teknolojiye yaptığı yatırım, hız ve doğruluk açısından rakiplerini geride bırakmalarını sağladı.)
14. The team’s captain always strives to outperform his own performance

15. The restaurant’s new chef has managed to outperform the previous chef in terms of quality and creativity. (Restoranın yeni şefi, kalite ve yaratıcılık açısından önceki şefi geride bırakmayı başardı.)
16. The company’s focus on customer satisfaction has helped them to outperform their competitors in terms of customer loyalty. (Şirketin müşteri memnuniyetine odaklanması, müşteri sadakati açısından rakiplerini geride bırakmalarına yardımcı oldu.)
17. The student’s study habits and dedication allowed her to outperform her peers in the class. (Öğrencinin çalışma alışkanlıkları ve özverisi, sınıf arkadaşlarını geride bırakmasına olanak tanıdı.)
18. The company’s flexible work arrangements have enabled them to outperform other companies in terms of employee satisfaction and retention. (Şirketin esnek çalışma düzenleri, çalışan memnuniyeti ve sadakati açısından diğer şirketleri geride bırakmalarını sağladı.)
19. The singer’s new album has the potential to outperform his previous record in terms of sales and critical acclaim. (Şarkıcının yeni albümü, satışlar ve eleştirel beğeni açısından önceki kaydını geride bırakma potansiyeline sahip.)
20. The team’s dedication to their training and teamwork allowed them to outperform their own expectations and win the championship. (Takımın antrenmanlarına ve işbirliğine olan özverisi, kendi beklentilerini aşmalarına ve şampiyonluğu kazanmalarına olanak tanıdı.)