Divine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Divine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Divine Nedir?

Örnek Cümleler:

  1. The beauty of the sunset was simply divine. (Günbatımının güzelliği sadece ilahi gibiydi.)
  2. She felt a divine presence in the church. (Kilisede ilahi bir varlık hissetti.)
  3. The choir’s performance was absolutely divine. (Koronun performansı kesinlikle ilahi gibiydi.)
  4. The priest gave a divine sermon on forgiveness. (Papaz, bağışlama konusunda ilahi bir vaaz verdi.)
  5. The statue was carved with divine precision. (Heykel ilahi bir hassasiyetle oyuldu.)
  6. She believed that her cat was a divine creature. (Kedisinin ilahi bir yaratık olduğuna inanıyordu.)
  7. The temple was a place of divine worship. (Tapınak ilahi ibadetin yapıldığı bir yerdi.)
  8. The book was full of divine inspiration. (Kitap ilahi ilhamla doluydu.)
  9. The painting was a divine representation of nature. (Resim doğanın ilahi bir temsiliydi.)
  10. The music was divine and transported her to another world. (Müzik ilahi ve onu başka bir dünyaya taşıdı.)
  11. The stars seemed to form a divine pattern in the sky. (Yıldızlar gökte ilahi bir desen gibi görünüyordu.)
  12. The prophet was considered a divine messenger. (Peygamber ilahi bir elçi olarak kabul edildi.)
  13. The holy scripture was believed to be a divine revelation. (Kutsal kitap ilahi bir vahiy olarak kabul edildi.)
  14. She was in awe of the divine power of nature. (Doğanın ilahi gücüne hayrandı.)
  15. The rain was a divine blessing for the crops. (Yağmur, mahsullere ilahi bir bereket olarak görüldü.)
  16. The monks devoted their lives to divine worship. (Keşişler hayatlarını ilahi ibadete adadılar.)
  17. The prophet’s words were considered divine truth. (Peygamberin sözleri ilahi bir gerçek olarak kabul edildi.)
  18. The divine grace of God was evident in her life. (Tanrının ilahi lütfu, hayatında açıkça görüldü.)
  19. The sun’s rays were like a divine embrace. (Güneşin ışınları ilahi bir kucaklama gibiydi.)
  20. The prayer was a request for divine intervention. (Dua, ilahi müdahale için bir istekti.)

Devam Eden Örnek Cümleler:

  1. The ancient civilization was fascinated by divine beings. (Antik medeniyet ilahi varlıklara hayrandı.)
  2. The architecture of the cathedral was a testament to divine inspiration. (Katedralin mimarisi ilahi ilhamın bir kanıtıydı.)
  3. The sunset over the ocean was a divine spectacle. (Denizin üzerindeki günbatımı ilahi bir gösteri gibiydi.)
  4. The philosopher believed in a divine order in the universe. (Filozof, evrende ilahi bir düzen olduğuna inanıyordu.)
  5. The hymns sung in the church were filled with divine praise. (Kilisede söylenen ilahiler ilahi övgüyle doluydu.)
  6. The oracle was said to possess divine knowledge. (Orakül, ilahi bir bilgiye sahip olduğu söylenirdi.)
  7. The king claimed to have a divine right to rule. (Kral, yönetme konusunda ilahi bir hakkı olduğunu iddia etti.)
  8. The prophet’s message was a call for divine justice. (Peygamberin mesajı ilahi adalet için bir çağrıydı.)
  9. The mystic experienced a profound sense of divine love. (Mistik, derin bir ilahi sevgi hissi yaşadı.)
  10. The garden was a divine oasis in the middle of the city. (Bahçe, şehrin ortasında ilahi bir vaha gibiydi.)
  11. The festival was a celebration of divine harmony. (Festival, ilahi uyumun kutlanmasıydı.)
  12. The painting was a depiction of a divine miracle. (Resim, bir ilahi mucizenin tasviri idi.)
  13. The angelic choir sang divine praises to God. (Melek korosu, Tanrı’ya ilahi övgüler söyledi.)
  14. The poet found divine inspiration in nature. (Şair doğada ilahi ilham buldu.)
  15. The scripture taught that God’s love was a divine gift. (Kutsal kitap, Tanrı’nın sevgisinin ilahi bir hediye olduğunu öğretti.)
  16. The philosopher pondered the mystery of divine providence. (Filozof, ilahi takdirin gizemini düşündü.)
  17. The pilgrims traveled to the holy land seeking divine blessings. (Hacılar ilahi bereketler arayarak kutsal topraklara seyahat ettiler.)
  18. The stained glass windows in the church were a divine work of art. (Kilisedeki vitray pencereler ilahi bir sanat eseriydi.)
  19. The devotees prayed for divine intervention in their lives. (Takipçiler, hayatlarında ilahi müdahale için dua ettiler.)
  20. The prophet’s teachings were regarded as a source of divine wisdom. (Peygamberin öğretileri, ilahi bir bilgelik kaynağı olarak kabul edildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.