Outcry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outcry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outcry

Outcry, şiddetli bir tepki veya protesto anlamına gelir. Bu kelime, genellikle halkın veya medyanın bir olaya veya duruma verdiği tepkiyi ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. There was a loud outcry from the community after the government announced the new tax law. (Hükümet yeni vergi kanununu açıkladıktan sonra toplumdan yüksek bir protesto sesi yükseldi.)
2. The decision to close down the local hospital caused a great outcry among the residents. (Yerel hastanenin kapatılma kararı, yerleşimciler arasında büyük bir tepki yarattı.)
3. The animal rights group organized an outcry against the use of fur in fashion. (Hayvan hakları grubu, moda sektöründe kürk kullanımına karşı bir protesto düzenledi.)
4. The teacher’s controversial remarks sparked an outcry from the students and their parents. (Öğretmenin tartışmalı açıklamaları öğrenciler ve veliler arasında bir protestoya sebep oldu.)
5. The environmentalists launched an outcry against the government’s decision to allow oil drilling in the protected area. (Çevreciler, korunan alanda petrol sondajına izin verme kararına karşı bir protesto başlattı.)
6. The film’s violent content triggered an outcry from some religious groups. (Filmin şiddet içeren içeriği bazı dini gruplar tarafından bir protestoya sebep oldu.)
7. The news of the company’s layoff plan caused an outcry among the employees. (Şirketin işten çıkarma planı haberi, çalışanlar arasında bir protesto yarattı.)
8. The politician’s offensive remarks about minorities led to a public outcry. (Siyasetçinin azınlıklar hakkındaki aşağılayıcı açıklamaları, halk arasında bir tepkiye yol açtı.)
9. The controversial artwork caused an outcry from some conservative groups. (Tartışmalı sanat eseri bazı muhafazakar gruplar arasında bir protestoya sebep oldu.)
10. The proposal to build a new shopping mall in the park was met with an outcry from environmentalists. (Parkta yeni bir alışveriş merkezi inşa etme önerisi, çevreciler arasında bir protestoya neden oldu.)
11. The police officer’s violent behavior toward a suspect sparked an outcry from the public. (Polis memurunun şüpheliye karşı şiddetli davranışı, halk arasında bir protestoya sebep oldu.)
12. The company’s decision to outsource jobs to another country was met with an outcry from labor unions. (Şirketin işleri başka bir ülkeye taşıma kararı, işçi sendikaları arasında bir protestoya neden oldu.)
13. The news of the school’s plan to cut funding for arts programs caused an outcry among parents and students. (Okulun sanat programları için finansmanı kesme planı haberi, veliler ve öğrenciler arasında bir protesto yarattı.)
14. The pop star’s controversial music video sparked an outcry from some conservative groups.

15. The government’s decision to increase taxes on essential goods caused an outcry among low-income families. (Hükümetin temel malzemeler üzerindeki vergileri arttırma kararı, düşük gelirli aileler arasında bir protesto yarattı.)
16. The news of the company’s plan to cut employee benefits led to an outcry from the workers’ union. (Şirketin çalışanların faydalarını kesme planı haberleri, işçi sendikası arasında bir protestoya neden oldu.)
17. The city’s proposal to cut down trees to make room for a new development project caused an outcry from environmentalists. (Şehrin yeni bir geliştirme projesi için ağaçları kesme önerisi, çevreciler arasında bir tepkiye yol açtı.)
18. The controversial decision to ban a popular book from the library sparked an outcry from the community. (Kütüphaneden popüler bir kitabı yasaklama kararı, toplum arasında bir protestoya sebep oldu.)
19. The football team’s decision to move to a new city caused an outcry among fans. (Futbol takımının yeni bir şehre taşınma kararı, hayranlar arasında bir protesto yarattı.)
20. The news of the company’s decision to use sweatshop labor in their factories caused an outcry from human rights groups. (Şirketin fabrikalarında ter dökme işçisi kullanma kararı haberleri, insan hakları grupları arasında bir protesto yarattı.)