Outcroppings İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Outcroppings Nedir?
Outcroppings, yeryüzünde kayaçların ve diğer jeolojik oluşumların yüzeye doğru çıktığı yerlerdir. Genellikle yamaçlarda, dağlarda veya kıyı şeridinde görülürler.
Örnek Cümleler:
- The hiking trail was marked by several rocky outcroppings. (Yürüyüş yolu, birkaç kayalık çıkıntı tarafından işaretlendi.)
- The geologist examined the outcroppings to determine the age of the rocks. (Jeolog, kayaların yaşını belirlemek için çıkıntıları inceledi.)
- The view from the top of the outcropping was breathtaking. (Çıkıntının tepesinden manzara nefes kesiciydi.)
- The outcroppings along the shoreline provided habitat for many marine organisms. (Kıyı şeridindeki çıkıntılar, birçok deniz organizması için yaşam alanı sağladı.)
- The construction crew had to blast through the outcropping to make way for the road. (İnşaat ekibi, yolu açmak için çıkıntıyı patlatmak zorunda kaldı.)
- The hikers scrambled up the outcropping to get a better view. (Yürüyüşçüler, daha iyi bir manzara görebilmek için çıkıntıya tırmandılar.)
- The outcroppings were covered in moss and lichen. (Çıkıntılar, yosun ve likenlerle kaplıydı.)
- The artist painted a series of landscapes featuring rocky outcroppings. (Sanatçı, kayalık çıkıntıları içeren bir dizi manzara resmi yaptı.)
- The outcropping was the perfect spot for a picnic. (Çıkıntı, piknik yapmak için mükemmel bir yerdi.)
- The outcroppings provided natural shelters for the local wildlife. (Çıkıntılar, yerel yaban hayatı için doğal barınaklar sağladı.)
- The miners discovered a rich vein of ore in the outcropping. (Madenciler, çıkıntıda zengin bir maden yatağı keşfettiler.)
- The outcropping was a popular spot for rock climbers. (Çıkıntı, kaya tırmanışçıları için popüler bir yerdi.)
- The outcroppings were eroded by centuries of wind and rain. (Çıkıntılar, yüzyıllar boyunca rüzgar ve yağmur tarafından erozyona uğradı.)
- The outcropping jutted out over the valley below. (Çıkıntı, altındaki vadiden öne doğru çıktı.)
- The outcroppings provided a stunning backdrop for the sunset. (Çıkıntılar, güneş batımı için etkileyici bir arka plan sağladı.)
- The outcropping was a natural amphitheater, perfect for outdoor concerts. (Çıkıntı, açık hava konserleri için mükemmel
- The outcropping was made of sandstone and was prone to crumbling. (Çıkıntı, kumtaşı yapılmıştı ve kırılmaya eğilimliydi.)
- The outcroppings were a reminder of the area’s volcanic past. (Çıkıntılar, bölgenin volkanik geçmişine dair bir hatırlatmaydı.)
- The outcropping provided a natural vantage point for birdwatching. (Çıkıntı, kuş gözlemi yapmak için doğal bir avantaj noktası sağladı.)
- The outcroppings created a maze of rock formations for hikers to explore. (Çıkıntılar, yürüyüşçülerin keşfetmek için bir kaya oluşumu labirenti oluşturdu.)
(Türkçe çevirileri normal yazı stilinde belirtilmiştir.)
Hemen Yorum Yaz