Outcroppings İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outcroppings İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outcroppings Nedir?

Outcroppings, yeryüzünde kayaçların ve diğer jeolojik oluşumların yüzeye doğru çıktığı yerlerdir. Genellikle yamaçlarda, dağlarda veya kıyı şeridinde görülürler.

Örnek Cümleler:

  1. The hiking trail was marked by several rocky outcroppings. (Yürüyüş yolu, birkaç kayalık çıkıntı tarafından işaretlendi.)
  2. The geologist examined the outcroppings to determine the age of the rocks. (Jeolog, kayaların yaşını belirlemek için çıkıntıları inceledi.)
  3. The view from the top of the outcropping was breathtaking. (Çıkıntının tepesinden manzara nefes kesiciydi.)
  4. The outcroppings along the shoreline provided habitat for many marine organisms. (Kıyı şeridindeki çıkıntılar, birçok deniz organizması için yaşam alanı sağladı.)
  5. The construction crew had to blast through the outcropping to make way for the road. (İnşaat ekibi, yolu açmak için çıkıntıyı patlatmak zorunda kaldı.)
  6. The hikers scrambled up the outcropping to get a better view. (Yürüyüşçüler, daha iyi bir manzara görebilmek için çıkıntıya tırmandılar.)
  7. The outcroppings were covered in moss and lichen. (Çıkıntılar, yosun ve likenlerle kaplıydı.)
  8. The artist painted a series of landscapes featuring rocky outcroppings. (Sanatçı, kayalık çıkıntıları içeren bir dizi manzara resmi yaptı.)
  9. The outcropping was the perfect spot for a picnic. (Çıkıntı, piknik yapmak için mükemmel bir yerdi.)
  10. The outcroppings provided natural shelters for the local wildlife. (Çıkıntılar, yerel yaban hayatı için doğal barınaklar sağladı.)
  11. The miners discovered a rich vein of ore in the outcropping. (Madenciler, çıkıntıda zengin bir maden yatağı keşfettiler.)
  12. The outcropping was a popular spot for rock climbers. (Çıkıntı, kaya tırmanışçıları için popüler bir yerdi.)
  13. The outcroppings were eroded by centuries of wind and rain. (Çıkıntılar, yüzyıllar boyunca rüzgar ve yağmur tarafından erozyona uğradı.)
  14. The outcropping jutted out over the valley below. (Çıkıntı, altındaki vadiden öne doğru çıktı.)
  15. The outcroppings provided a stunning backdrop for the sunset. (Çıkıntılar, güneş batımı için etkileyici bir arka plan sağladı.)
  16. The outcropping was a natural amphitheater, perfect for outdoor concerts. (Çıkıntı, açık hava konserleri için mükemmel
  1. The outcropping was made of sandstone and was prone to crumbling. (Çıkıntı, kumtaşı yapılmıştı ve kırılmaya eğilimliydi.)
  2. The outcroppings were a reminder of the area’s volcanic past. (Çıkıntılar, bölgenin volkanik geçmişine dair bir hatırlatmaydı.)
  3. The outcropping provided a natural vantage point for birdwatching. (Çıkıntı, kuş gözlemi yapmak için doğal bir avantaj noktası sağladı.)
  4. The outcroppings created a maze of rock formations for hikers to explore. (Çıkıntılar, yürüyüşçülerin keşfetmek için bir kaya oluşumu labirenti oluşturdu.)

(Türkçe çevirileri normal yazı stilinde belirtilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.