Disturbingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disturbingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disturbingly

Disturbingly, Türkçe karşılığı olarak “rahatsız edici bir şekilde” anlamına gelir. Aşağıda, “disturbingly” kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler verilmiştir:

  1. Disturbingly, the number of cases has been increasing every day. (Rahatsız edici bir şekilde, vaka sayısı her gün artıyor.)
  2. He was disturbingly calm during the crisis. (Kriz sırasında o rahatsız edici bir şekilde sakin görünüyordu.)
  3. The film was disturbingly realistic. (Film rahatsız edici bir şekilde gerçekçiydi.)
  4. The statistics were disturbingly high. (İstatistikler rahatsız edici bir şekilde yüksekti.)
  5. Her behavior was disturbingly abnormal. (Davranışları rahatsız edici bir şekilde anormaldi.)
  6. The news was disturbingly negative. (Haberler rahatsız edici bir şekilde olumsuzdu.)
  7. The thought of his upcoming speech was disturbingly nerve-wracking. (Yaklaşan konuşması düşüncesi onu rahatsız edici bir şekilde sinirlendiriyordu.)
  8. The situation was disturbingly familiar. (Durum rahatsız edici bir şekilde tanıdıktı.)
  9. The noise was disturbingly loud. (Gürültü rahatsız edici bir şekilde yüksekti.)
  10. The implications of the research were disturbingly significant. (Araştırmanın sonuçları rahatsız edici bir şekilde önemliydi.)
  11. The child’s behavior was disturbingly aggressive. (Çocuğun davranışları rahatsız edici bir şekilde saldırganca idi.)
  12. The scene was disturbingly violent. (Sahne rahatsız edici bir şekilde şiddet içeriyordu.)
  13. The accusations were disturbingly accurate. (Suçlamalar rahatsız edici bir şekilde doğruydu.)
  14. The trend was disturbingly negative. (Eğilim rahatsız edici bir şekilde olumsuzdu.)
  15. The photos were disturbingly graphic. (Fotoğraflar rahatsız edici bir şekilde açıklayıcıydı.)
  16. The idea of being alone was <

disturbingly unsettling. (Yalnız olma fikri rahatsız edici bir şekilde rahatsız ediciydi.)
17. The sound was disturbingly ominous. (Ses rahatsız edici bir şekilde kötüye işaret ediyordu.)

  1. The conversation took a disturbingly dark turn. (Sohbet rahatsız edici bir şekilde karanlık bir yöne doğru ilerledi.)
  2. The information he revealed was disturbingly confidential. (Ortaya çıkardığı bilgiler rahatsız edici bir şekilde gizliydi.)
  3. The thought of her past was disturbingly haunting. (Geçmişi hakkında düşünmek rahatsız edici bir şekilde ürkütücüydü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.