Out Of Nothing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Out Of Nothing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Out of Nothing

Out of Nothing, Türkçe anlamıyla “Hiçbir şeyden” veya “Herhangi bir kaynaktan gelen” anlamına gelir. Aşağıda, İngilizce örnek cümleler ve Türkçe çevirileri verilmiştir:

1. He built his business out of nothing. (Hiçbir şeyden işini kurdu.)
2. The universe was created out of nothing. (Evren, hiçbir şeyden yaratıldı.)
3. She managed to pull an outfit out of nothing for the party. (Parti için hiçbir şeyden kıyafet çıkarmayı başardı.)
4. The magician produced a rabbit out of nothing. (Sihirbaz hiçbir şeyden tavşan çıkardı.)
5. He came out of nothing to become a successful author. (Başarılı bir yazar olmak için hiçbir şeyden çıktı.)
6. The company was founded out of nothing in a garage. (Şirket garajda hiçbir şeyden kuruldu.)
7. The artist created a beautiful painting out of nothing. (Sanatçı, hiçbir şeyden güzel bir tablo yarattı.)
8. She whipped up a delicious meal out of nothing. (Hiçbir şeyden lezzetli bir yemek hazırladı.)
9. The coach turned the team around out of nothing. (Antrenör takımı hiçbir şeyden toparladı.)
10. The entrepreneur started his business out of nothing but a great idea. (Girişimci, harika bir fikirden başka hiçbir şey olmadan işine başladı.)
11. She managed to find a solution out of nothing. (Hiçbir şeyden bir çözüm bulmayı başardı.)
12. The designer created a stunning dress out of nothing. (Tasarımcı, hiçbir şeyden etkileyici bir elbise yarattı.)
13. The athlete came out of nothing to win the race. (Sporcu, hiçbir şeyden yarışı kazanmak için çıktı.)
14. The company’s success came out of nothing but hard work. (Şirketin başarısı sadece çalışma ile geldi.)
15. The scientist discovered a new element out of nothing. (Bilim adamı, hiçbir şeyden yeni bir element keşfetti.)
16. She turned the barren land into a lush garden out of nothing. (Hiçbir şeyden, çorak araziyi yeşil bir bahçeye dönüştürdü.)
17. The chef created a masterpiece out of nothing. (Aşçı, hiçbir şeyden başyapıt yarattı.)
18. The musician composed a beautiful song out of nothing. (Müzisyen, hiçbir şeyden güzel bir şarkı besteledi.)
19. The team managed to win the game out of nothing. (Takım, hiçbir şeyden oyunu kazanmayı başardı.)
20. The writer created a compelling story out of nothing. (Yazar, hiçbir şeyden etkileyici bir hikaye yarattı.)

21. The company’s growth came out of nothing but perseverance and determination. (Şirketin büyümesi sadece azim ve kararlılıkla geldi.)
22. She managed to create a beautiful garden out of nothing but a few seeds. (Sadece birkaç tohumdan hiçbir şeyden güzel bir bahçe yaratmayı başardı.)
23. The architect designed a stunning building out of nothing. (Mimar, hiçbir şeyden etkileyici bir bina tasarladı.)
24. The artist created a masterpiece out of nothing but his imagination. (Sanatçı, hayal gücünden başka hiçbir şey olmadan başyapıt yarattı.)
25. The writer managed to finish his book out of nothing but his own determination. (Yazar, sadece kendi kararlılığından başka hiçbir şey olmadan kitabını bitirmeyi başardı.)
26. The company managed to survive out of nothing but sheer luck. (Şirket, sadece tamamen şans eseri hayatta kalmayı başardı.)
27. The entrepreneur started his business out of nothing but a small loan. (Girişimci, sadece küçük bir kredi ile işine başladı.)
28. She managed to create a successful blog out of nothing but her own passion. (Sadece kendi tutkusundan başka hiçbir şey olmadan başarılı bir blog oluşturmayı başardı.)
29. The team managed to come up with a brilliant idea out of nothing. (Takım, hiçbir şeyden parlak bir fikir bulmayı başardı.)
30. The company managed to turn its fortunes around out of nothing but a new marketing strategy. (Şirket, sadece yeni bir pazarlama stratejisi ile şansını yeniden yarattı.)