Out Loud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Out Loud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Out Loud İle İlgili Cümleler

Out Loud, Türkçe karşılığıyla “yüksek sesle” anlamına gelir. Aşağıda bu kelimeyle ilgili 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

  1. She read the poem out loud to the class. (Sınıfa şiiri yüksek sesle okudu.)
  2. I like to sing out loud when I’m alone. (Yalnızken yüksek sesle şarkı söylemeyi severim.)
  3. The baby cried out loud all night. (Bebek bütün gece yüksek sesle ağladı.)
  4. He laughed out loud at the joke. (Şaka karşısında yüksek sesle güldü.)
  5. We cheered out loud when our team won. (Takımımız kazandığında yüksek sesle tezahürat yaptık.)
  6. She screamed out loud when she saw the spider. (Örümceği görünce yüksek sesle çığlık attı.)
  7. He talked to himself out loud while he was working. (Çalışırken yüksek sesle kendine konuştu.)
  8. They sang the national anthem out loud at the game. (Maçta milli marşı yüksek sesle söylediler.)
  9. She whispered the secret out loud by mistake. (Yanlışlıkla sırrı yüksek sesle fısıldadı.)
  10. The actor spoke his lines out loud to practice. (Aktör repliklerini yüksek sesle söyleyerek pratik yaptı.)
  11. They chanted the protest slogan out loud in the street. (Sloganı sokakta yüksek sesle tekrarladılar.)
  12. She shouted out loud to get her friend’s attention. (Arkadaşının dikkatini çekmek için yüksek sesle bağırdı.)
  13. He sang Happy Birthday out loud to his sister. (Kız kardeşine doğum günü şarkısını yüksek sesle söyledi.)
  14. They laughed out loud when they saw the funny video. (Komik videoyu izleyince yüksek sesle güldüler.)
  15. She hummed the tune out loud to remember it. (Melodiyi hatırlamak için yüksek sesle mırıldandı.)
  16. He recited the poem out loud to his girlfriend. (Kız arkadaşına şiiri yüksek sesle okudu.)
  17. They yelled out loud to warn the hikers about the bear. (Ayi hakkında yürüyüşçüleri uyarabilmek için yüksek sesle bağırdılar.)
  18. She sang along out loud to her favorite song. (En sevdiği şarkıya yüksek sesle eşlik etti.)
  19. He shouted out loud in frustration when his computer crashed. (Bilgisayarı çöktüğünde hayal kırıklığına uğrayarak yüksek sesle bağırdı.)
  20. They read the script out loud to practice for the play. (Oyun için pratik yapmak için senaryoyu yüksek sesle okudular.)
  1. She cried out loud when she received the news. (Haberleri aldığında yüksek sesle ağladı.)
  2. He sang the hymn out loud during the church service. (Kilisede ayin sırasında ilahiyi yüksek sesle söyledi.)
  3. They shouted out loud to celebrate their victory. (Zaferlerini kutlamak için yüksek sesle bağırdılar.)
  4. She spoke the foreign language out loud to practice her pronunciation. (Telaffuzunu geliştirmek için yabancı dilde yüksek sesle konuştu.)
  5. He read the instructions out loud to make sure he understood them. (Anlamak için talimatları yüksek sesle okudu.)
  6. They laughed out loud at the comedian’s jokes. (Komedyenin şakaları karşısında yüksek sesle güldüler.)
  7. She sang the lullaby out loud to put her baby to sleep. (Bebeğini uyutmak için ninniyi yüksek sesle söyledi.)
  8. He played his guitar out loud to entertain his friends. (Arkadaşlarını eğlendirmek için gitarını yüksek sesle çaldı.)
  9. They chanted the team’s name out loud to show their support. (Desteklerini göstermek için takımın adını yüksek sesle tekrarladılar.)
  10. She screamed out loud when she saw the horror movie. (Korku filmini izlerken yüksek sesle çığlık attı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.