Ostracize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ostracize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ostracize

Ostracize, bir kişiyi dışlamak ya da reddetmek anlamına gelir. Bu kelime, bir kişinin bir grup içinde kabul edilmediği veya gruptan çıkarıldığı durumları ifade eder. Aşağıda, ostracize kelimesinin İngilizce örnek cümlelerini ve Türkçe anlamlarını bulabilirsiniz.

1. The new kid was ostracized by his classmates because he was different. (Yeni çocuk farklı olduğu için sınıf arkadaşları tarafından dışlandı.)
2. The company ostracized the employee after the incident. (Olaydan sonra şirket çalışanı dışladı.)
3. He was ostracized from the community after he committed the crime. (Suç işledikten sonra toplumdan dışlandı.)
4. The group ostracized the member who didn’t follow the rules. (Kurallara uymayan üyeyi grup dışladı.)
5. She felt ostracized when nobody invited her to the party. (Hiç kimse onu partiye davet etmediğinde dışlanmış gibi hissetti.)
6. The team ostracized the player who didn’t show up for practice. (Antrenmana katılmayan oyuncuyu takım dışladı.)
7. The parents ostracized their son after he dropped out of school. (Okuldan ayrıldıktan sonra ailesi oğullarını dışladı.)
8. The group ostracized the member who didn’t share their beliefs. (İnançlarını paylaşmayan üyeyi grup dışladı.)
9. She was ostracized from the group after she broke the trust. (Güveni bozduktan sonra gruptan dışlandı.)
10. The company ostracized the employee who leaked the confidential information. (Gizli bilgileri sızdıran çalışanı şirket dışladı.)
11. The community ostracized the family who refused to follow their customs. (Adetlerine uymayı reddeden aileyi toplum dışladı.)
12. The group ostracized the member who didn’t contribute to the project. (Proje için katkıda bulunmayan üyeyi grup dışladı.)
13. The team ostracized the player who cheated during the game. (Oyun sırasında hile yapan oyuncuyu takım dışladı.)
14. The company ostracized the employee who was always late. (Sürekli geç kalan çalışanı şirket dışladı.)
15. The school ostracized the student who bullied others. (Başkalarına zulüm eden öğrenciyi okul dışladı.)
16. The group ostracized the member who didn’t respect others’ opinions. (Başkalarının fikirlerine saygı duymayan üyeyi grup dışladı.)
17. The community ostracized the family who was involved in illegal activities. (Yasadışı faaliyetlere karışan aileyi toplum dışladı.)
18. The team ostracized the player who caused a fight during the game. (Oyun sı

19. The company ostracized the employee who was caught stealing from the office. (Ofisten çalma suçu işleyen çalışanı şirket dışladı.)
20. She felt ostracized from her own family after she came out as gay. (Eşcinsel olduğunu açıkladıktan sonra kendi ailesi tarafından dışlanmış gibi hissetti.)