Opposite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Opposite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Opposite Kelimesi

Opposite kelimesi Türkçe’de “karşıt”, “zıt” anlamlarına gelir. İki şey arasındaki tamamen farklı olan ya da birbirinin tersi olan anlamlarını ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. My sister and I have opposite personalities. (Kız kardeşim ve ben zıt kişiliklere sahibiz.)
2. Black is the opposite of white. (Siyah, beyazın tam karşıtıdır.)
3. The opposite bank of the river is where the party is. (Nehrin karşı kıyısı, parti yapılan yerdir.)
4. My opinion is the opposite of yours. (Benim fikrim seninkinin tam zıttıdır.)
5. The two teams have opposite strategies. (İki takımın stratejileri tamamen zıttır.)
6. She always does the opposite of what I say. (O, her zaman söylediğim şeyin tam tersini yapar.)
7. The hot weather is the opposite of the cold weather we had last week. (Sıcak hava, geçen hafta yaşadığımız soğuk havanın tam karşıtıdır.)
8. Her mood is the opposite of what it was yesterday. (Onun ruh hali dünkünün tam tersidir.)
9. I always go in the opposite direction when I get lost. (Kaybolduğumda her zaman tam ters yöne giderim.)
10. His beliefs are the opposite of mine. (Onun inançları benimkilerin tam zıttıdır.)
11. The two politicians have opposite views on the issue. (İki siyasetçinin bu konuda tamamen zıt görüşleri var.)
12. She chose the opposite path to success. (O, başarıya giden zıt yolu seçti.)
13. The opposite sides of the coin are both important. (Paranın zıt tarafları da her ikisi de önemlidir.)
14. He always takes the opposite side in an argument. (O, tartışmalarda her zaman zıt tarafı savunur.)
15. The north and south poles are opposite ends of the earth. (Kuzey ve güney kutupları dünyanın tam zıt uçlarıdır.)
16. We come from opposite sides of the world. (Biz dünyanın tam zıt tarafından geliyoruz.)
17. She always does the opposite of what is expected of her. (O, her zaman ondan beklenenin tam tersini yapar.)
18. The two paintings have opposite styles. (İki resmin tarzları tamamen zıttır.)
19. I’m looking for the opposite of this word. (Bu kelimenin zıttını arıyorum.)
20. His personality is the opposite of what you would expect from a CEO. (Onun kişiliği, bir CEO’dan beklenenin tam tersidir.)

Opposite Kelimesi Devamı

21. The opposite direction to the train station is where the beach is. (Tren istasyonunun tam ters yönü, plajın olduğu yerdir.)
22. Her behavior is the opposite of what is considered polite. (Onun davranışları, saygılı olarak kabul edilenin tam tersidir.)
23. The two colors are opposite on the color wheel. (İki renk, renk çarkında tam zıttırlar.)
24. His emotions are the opposite of what he is trying to convey. (Onun duyguları, iletmeye çalıştığı şeyin tam tersidir.)
25. The opposite of love is not hate, it’s indifference. (Aşkın zıddı nefret değil, kayıtsızlıktır.)
26. She took the opposite stance on the issue after hearing the arguments. (O, argümanları duyduktan sonra konu hakkında zıt bir duruş aldı.)
27. The two numbers are opposite in sign but equal in value. (İki sayı, işaret olarak zıttır ama değer olarak eşittirler.)
28. The two cultures have opposite customs and traditions. (İki kültürün gelenek ve görenekleri tamamen zıttır.)
29. The opposite sides of the debate could not reach a compromise. (Tartışmanın zıt tarafları uzlaşamadı.)
30. Her attitude towards the project is the opposite of what we need. (Proje için onun tutumu, ihtiyacımız olanın tam tersidir.)

Bu cümlelerde “opposite” kelimesi farklı şekillerde kullanılmıştır ve her cümledeki anlamı, cümlenin bağlamına bağlı olarak değişmektedir. Kelimenin farklı kullanımları, hem nesnelerin ya da kavramların birbirine karşıt olması, hem de insanların davranışlarının birbirinin tam tersi olması şeklinde olabilir.