Oppose İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oppose İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oppose

Oppose kelimesi Türkçe’de “karşı çıkmak, muhalefet etmek” anlamına gelir. Aşağıda, “oppose” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle ve Türkçe karşılıkları yer almaktadır.

  1. I oppose this decision. (Bu karara karşıyım.)
  2. He opposed the idea from the beginning. (O, fikre başından beri karşı çıktı.)
  3. She is known for opposing animal cruelty. (Hayvan zulmüne karşı çıkmakla tanınır.)
  4. The opposition party criticized the government’s policy. (Muhalefet partisi hükümetin politikasını eleştirdi.)
  5. Many people opposed the construction of the new building. (Yeni binanın inşasına birçok insan karşı çıktı.)
  6. The students opposed the new rules. (Öğrenciler yeni kurallara karşı çıktılar.)
  7. The company opposes any form of discrimination. (Şirket her türlü ayrımcılığa karşı çıkar.)
  8. The workers’ union opposed the pay cut. (İşçi sendikası ücret kesintisine karşı çıktı.)
  9. The government is opposed to illegal immigration. (Hükümet yasa dışı göçe karşıdır.)
  10. The environmentalists opposed the mining project. (Çevreciler madencilik projesine karşı çıktılar.)
  11. He opposes the death penalty. (O, idam cezasına karşıdır.)
  12. The community opposed the closure of the local library. (Topluluk yerel kütüphanenin kapatılmasına karşı çıktı.)
  13. The opposition leader gave a speech against the new law. (Muhalefet lideri yeni yasaya karşı bir konuşma yaptı.)
  14. The committee opposed the proposal. (Komite öneriye karşı çıktı.)
  15. She opposes violence in any form. (O, her türlü şiddete karşıdır.)
  16. The residents opposed the construction of a new highway. (Sakinler yeni bir otoyolun yapımına karşı çıktılar.)
  17. He opposed his father’s decision. (O, babasının kararına karşı çıktı.)
  18. The opposition parties formed an alliance. (Muhalefet partileri bir ittifak oluşturdu.)
  19. The group opposes the use of animals for testing. (Grup hayvanların test için kullanımına karşı çıkar.)
  20. The workers opposed the introduction of new technology. (İşçiler yeni teknolojinin kullanımına karşı çıktılar.)
  1. The senator opposed the bill and proposed an alternative. (Senatör yasaya karşı çıktı ve bir alternatif önerdi.)
  2. The organization opposes the use of single-use plastics. (Organizasyon tek kullanımlık plastiklerin kullanımına karşıdır.)
  3. The activist opposed the government’s decision to cut down the forest. (Aktivist hükümetin ormanı kesme kararına karşı çıktı.)
  4. The coach opposed the referee’s decision and argued with him. (Antrenör hakemin kararına karşı çıktı ve onunla tartıştı.)
  5. The opposition candidate lost the election. (Muhalefet adayı seçimleri kaybetti.)
  6. The scientists opposed the use of genetically modified organisms in agriculture. (Bilim adamları tarımda genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımına karşı çıktılar.)
  7. The students opposed the school’s dress code. (Öğrenciler okulun kıyafet kurallarına karşı çıktılar.)
  8. The activists opposed the building of a new dam that would destroy the natural habitat. (Aktivistler doğal yaşam alanını yok edecek yeni bir barajın inşasına karşı çıktılar.)
  9. The opposition parties are planning to hold a demonstration against the government’s policies. (Muhalefet partileri hükümet politikalarına karşı bir gösteri düzenlemeyi planlıyorlar.)
  10. The parents opposed the school’s decision to cut the music program. (Veliler, okulun müzik programını kapatma kararına karşı çıktılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.