Once İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
ÖNCE KELİMESİ:
Anlamı: Önceden, daha önce olan veya yapılması gereken şeyleri ifade etmek için kullanılır.
Örnek Cümleler:
-
Firstly, I need to finish my work before I can go out with friends. (Öncelikle, arkadaşlarımla dışarı çıkmadan önce işimi bitirmem gerekiyor.)
-
My flight is at 6 am, so I need to leave early in the morning. (Uçuşum saat 6’da, bu yüzden sabah önceden çıkmam gerekiyor.)
-
Before we start the meeting, let’s review the agenda. (Toplantıya başlamadan önce gündemi gözden geçirelim.)
-
First of all, we need to gather all the necessary information. (Öncelikle, tüm gerekli bilgileri toplamamız gerekiyor.)
-
Beforehand, please let us know if you have any questions or concerns. (Önceden, herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa lütfen bize bildirin.)
-
I’m going to study for the exam ahead of time to make sure I’m well-prepared. (Hazırlıklı olmak için sınavdan önce zamanında çalışacağım.)
-
Before long, you’ll be speaking English fluently. (Kısa süre içinde akıcı bir şekilde İngilizce konuşacaksın.)
-
First things first, let’s finish this project before starting a new one. (Öncelikle, yeni bir projeye başlamadan önce bu projeyi bitirelim.)
-
The concert is scheduled for next month, so we need to buy tickets in advance. (Konser gelecek ay için planlandı, bu yüzden biletlerimizi önceden almalıyız.)
-
Previously, I worked for a different company in the same industry. (Daha önceden, aynı sektörde farklı bir şirkette çalıştım.)
-
Before anything else, I need to make a phone
call. (Her şeyden önce, bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyor.)
-
Previously to starting this job, I worked as a freelancer. (Bu işe önceki olarak, serbest çalışan olarak çalışıyordum.)
-
Beforehand, please read the instructions carefully. (Önceden, lütfen talimatları dikkatle okuyun.)
-
I need to pack my bags in advance because my flight is early in the morning. (Uçuşum sabah erken olduğu için çantalarımı önceden hazırlamam gerekiyor.)
-
At first, I didn’t like the new job, but now I love it. (Başta, yeni işimi sevmedim ama şimdi çok seviyorum.)
-
We need to make sure everything is prepared ahead of time for the event. (Etkinlik için her şeyin önceden hazırlandığından emin olmalıyız.)
-
Before anything else, let’s make a plan. (Her şeyden önce, bir plan yapalım.)
-
Previously, I lived in New York City for five years. (Daha önceden, beş yıl boyunca New York’ta yaşıyordum.)
-
Before long, we will reach our destination. (Kısa süre içinde hedefimize ulaşacağız.)
-
First things first, let’s prioritize our tasks for the day. (Öncelikle, günün görevlerini önceliklendirelim.)
Türkçe Karşılıklar:
- Öncelikle
- Erken
- Önce
- Öncelikle
- Önceden
- Önceden
- Kısa süre içinde
- Öncelikle
- Önceden
- Daha önce
- Her şeyden önce
- Daha önceki
- Önceden
- Önceden
- Başta
- Önceden
- Her şeyden önce
- Daha önceden
- Kısa süre içinde
- Öncelikle
Hemen Yorum Yaz