On The Quiet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

On The Quiet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

On The Quiet

On The Quiet, Türkçe karşılığıyla “sessiz sedasız”, “söylenmeden” anlamına gelir. İşte, On The Quiet kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

1. He made the decision to retire On The Quiet. (Sessiz sedasız emekli olmaya karar verdi.)
2. She left the party On The Quiet. (Partiden sessiz sedasız ayrıldı.)
3. The project was completed On The Quiet. (Proje sessiz sedasız tamamlandı.)
4. They got married On The Quiet. (Sessiz sedasız evlendiler.)
5. The company changed its name On The Quiet. (Şirket adını sessiz sedasız değiştirdi.)
6. He bought a new car On The Quiet. (Yeni arabasını sessiz sedasız aldı.)
7. The employees were fired On The Quiet. (Çalışanlar sessiz sedasız işten çıkarıldı.)
8. They made a deal On The Quiet. (Sessiz sedasız bir anlaşma yaptılar.)
9. She moved out of town On The Quiet. (Şehirden sessiz sedasız taşındı.)
10. The new policy was implemented On The Quiet. (Yeni politika sessiz sedasız uygulandı.)
11. They sold the house On The Quiet. (Evi sessiz sedasız sattılar.)
12. He quit his job On The Quiet. (Sessiz sedasız işinden ayrıldı.)
13. She started a new business On The Quiet. (Sessiz sedasız yeni bir işe başladı.)
14. The company restructured On The Quiet. (Şirket sessiz sedasız yeniden yapılandı.)
15. They adopted a child On The Quiet. (Çocuğu sessiz sedasız evlat edindiler.)
16. He made a large donation On The Quiet. (Büyük bir bağışı sessiz sedasız yaptı.)
17. She changed her appearance On The Quiet. (Görünümünü sessiz sedasız değiştirdi.)
18. The company laid off employees On The Quiet. (Çalışanları sessiz sedasız işten çıkardılar.)
19. They reconciled their differences On The Quiet. (Farklılıklarını sessiz sedasız uzlaştırdılar.)
20. He revealed his true identity On The Quiet. (Gerçek kimliğini sessiz sedasız açıkladı.)

21. The company acquired a new subsidiary On The Quiet. (Sessiz sedasız yeni bir yan kuruluş satın aldılar.)
22. She finished her book On The Quiet. (Kitabını sessiz sedasız bitirdi.)
23. They settled the dispute On The Quiet. (Anlaşmazlığı sessiz sedasız çözdüler.)
24. He sold his stocks On The Quiet. (Hisselerini sessiz sedasız sattı.)
25. She took a leave of absence On The Quiet. (İzin alarak sessiz sedasız ayrıldı.)
26. They planned a surprise party On The Quiet. (Sessiz sedasız bir sürpriz parti planladılar.)
27. The company released a new product On The Quiet. (Yeni bir ürünü sessiz sedasız piyasaya sürdü.)
28. He passed the exam On The Quiet. (Sessiz sedasız sınavı geçti.)
29. She went on a trip On The Quiet. (Sessiz sedasız bir seyahate çıktı.)
30. They resolved the issue On The Quiet. (Sorunu sessiz sedasız çözdüler.)