Old İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Old İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Old Kelimesi İle İlgili Cümleler

Anlam: Eski, yaşlı, eski moda, atıl

1. Old habits die hard. – Eski alışkanlıklar zor değişir.
2. My grandparents live in an old house in the countryside. – Büyükannem ve büyükbabam kırsalda eski bir evde yaşıyorlar.
3. The old man was sitting on the bench feeding pigeons. – Yaşlı adam güvercinleri besleyerek bankta oturuyordu.
4. She wore an old fashioned dress to the party. – Partiye eski moda bir elbise giydi.
5. The building was in old condition and needed renovations. – Bina eski durumdaydı ve yenilenmeye ihtiyacı vardı.
6. I found an old book in the attic. – Tavan arasında eski bir kitap buldum.
7. The old movie theater was converted into a shopping center. – Eski sinema salonu bir alışveriş merkezine dönüştürüldü.
8. My old friend from college came to visit me. – Üniversiteden eski arkadaşım beni ziyarete geldi.
9. The old bridge collapsed due to heavy rain. – Aşırı yağış nedeniyle eski köprü çöktü.
10. He has an old car that he’s been driving for years. – Yıllardır kullandığı eski bir arabası var.
11. The old professor retired after teaching for 40 years. – 40 yıl boyunca öğretmenlik yaptıktan sonra yaşlı profesör emekli oldu.
12. My grandmother makes the best old fashioned apple pie. – Büyükannem en iyi eski usul elmalı turta yapar.
13. The old bookshop was full of rare and valuable books. – Eski kitapçı nadir ve değerli kitaplarla doluydu.
14. The old dog couldn’t walk as fast as he used to. – Yaşlı köpek eskisi kadar hızlı yürüyemiyordu.
15. He inherited an old house from his grandparents. – Büyüklerinden eski bir ev

16. The museum had a collection of old paintings and sculptures. – Müzede eski resim ve heykellerin bir koleksiyonu vardı.
17. The old train station was renovated and turned into a restaurant. – Eski tren istasyonu yenilendi ve restorana dönüştürüldü.
18. My old boss was very strict and demanding. – Eski patronum çok katı ve talepkardı.
19. The old church was built in the 17th century. – Eski kilise 17. yüzyılda inşa edildi.
20. He was feeling old and tired after a long day at work. – Uzun bir iş gününden sonra kendini yaşlı ve yorgun hissediyordu.